İngilizcede “kentsel” anlamına gelen “urban” sıfatı ile “keşif” anlamına gelen “exploration” isminin birleşiminden oluşan “urban exploration (kısaca “urbex”)” kavramı, Türkçeye “kentsel keşif” olarak çevrilebilir. Urbex kavramı kısaca, terk edilmiş ve artık kullanılmayan yapılara izinsiz girerek buraları keşfetme eylemini anlatmak için kullanılmaktadır.[1]
Eski dönemlerden kalma ve artık kullanılmayan kanalizasyon sistemleri, metro tünelleri, şatolar, apartman daireleri, müstakil evler, hastaneler, fabrikalar, okullar ve daha nice yapılar, urbex tutkunlarının (urbexçilerin) izinsiz girerek keşfettikleri yerleri oluşturmaktadır. Genellikle fotoğraf veya video çekme meraklısı olan urbexçiler, içerisinde yaşadıkları şehirleri keşfetmenin yanı sıra içerisine girdikleri yapıların ürpertici atmosferinden ve eskiden günümüze taşıdığı izlerden zevk almaktadırlar.
Ancak urbex pratiğinin yaygınlaşması ile birlikte bugün, kötü niyetli urbexçilerin sayısı da artmıştır. Bu nedenle bugün, keşfedilme amacıyla içine girilen yapılardan mal çalınması, bu yapılara yazıların yazılması, bu yapıların çöp atılarak kirletilmesi v.b. olaylara daha sık rastlanır olmuştur. Her ne kadar iyi niyetli urbexçiler tarafından bu türden kötü niyetli eylemler saygısızlık olarak nitelendirilse de bu eylemler, urbex pratiğinin imajının zedelenmesine neden olmaktadır.
Son olarak belirtilmesi gerekir ki urbex, çoğu zaman yasal değildir ve “haneye tecavüz” kabul edilmektedir. Buna ek olarak, içerisine girilen eski yapılarda yaşanabilecek çökme, eski kanalizasyon sistemlerinde yaşanabilecek su baskını ve hâlâ aktif olan metro tünellerindeki ezilme risklerinden dolayı urbex, ölüme neden olabilen tehlikeli bir pratiktir.
Söz konusu keşiflerin neye benzediği, aşağıdaki İngilizce dilindeki video ile daha iyi anlaşılabilir:
[1] Ancak bugün urbex, hâlâ aktif olarak kullanılan yapılarda da (metro tünelleri, kanalizasyon sistemleri, köprüler, inşaatlar, yüksek binalar v.b.) gerçekleştirilebilmektedir.