1998 yılında vizyona giren The Truman Show adlı filmin yönetmeni Peter Weir’dır. Senaryosunu Andrew Niccol’un yazdığı filmde Truman Burbank adlı başkarakteri Jim Carrey canlandırmıştır.
Filmin henüz başında Christof adlı karakter[1], Truman Burbank’in hayatını şu şekilde anlatmaktadır: “[…] her ne kadar Truman’ın içinde yaşadığı dünya bazı açılardan sahte olsa da Truman’ın kendisinde sahte olan bir şey yok […]“. Aslında filmin en başında belirtilen bu cümle, yani Truman’ın sahte bir dünyada yaşayıp bu dünyayı gerçek zannetmesi, filmin etrafında oluşturulduğu temel düşüncedir.
Truman Burbank’in doğumuna 1,7 milyar insan tanık olmuştur, ilk adımını 220 ülke izlemiştir, hayatı yaklaşık 5000 gizli kamera ile montajsız bir biçimde, yaklaşık 30 yıldır, 7 gün 24 saat yayınlanmıştır, kendisinin üzerinde yaşadığı Seahaven Adası aslında dünyanın en büyük stüdyosudur. Ancak Truman bunların hiçbirini bilmemektedir. Çünkü etrafındaki herkes, en yakınındakiler bile, bu gerçeklik televizyonunda[2][3] bir aktördür ve hiç kimse Truman’ın aslında bir gerçeklik televizyonu yıldızı olduğunu ona söylememektedir. Ancak varlığının 10909’uncu gününde Truman, uzun zaman önce kaybettiğini düşündüğü (aktör) babası ile tekrar karşılaşınca, geçmişi, üzerinde yaşadığı ada ve ada sakinleri ile ilgili bazı şeylerin yolunda gitmediğini fark edecektir.
Bunun üzerine Truman bütün çabasını etrafında neler olup bittiğini anlamaya harcayarak içinde bulunduğu “adadan” bir an önce kaçmaya çalışacaktır. Kendisi bu durumda iken etrafında bulunan ve onun günlük hayatının bir parçası olmak için maaş alan aktörler, Truman’ın söz konusu şeyleri hayal ettiğini, gerçekte hiçbir sorun olmadığını kendisine tekrar edip duracaklardır.
Truman Show Delüzyonu
The Truman Show filmindeki bu ikilem, yani Truman’ın bir gerçeklik televizyonunda bulunması ancak, etrafındaki herkesin ve her şeyin bu programın bir parçası olduğu için, Truman’ın bunu hiçbir şekilde kanıtlayamaması, gerçek hayatımızda bazı insanlarda görülen bir psikiyatrik hastalığa dönüşmüştür. İşte bu psikiyatrik hastalığa Psikiyatr Joel Gold ve erkek kardeşi Ian Gold, filmin adından esinlenerek, “Truman Show Delüzyonu (Truman Show Delusion)” adını vermişlerdir.
Çok ciddi bir psikiyatrik sorun olan bu delüzyona sahip hastalar etraflarında yaşanan olayların yalan olduğuna, aynı bir gerçeklik televizyonunda olduğu gibi, bir kamera ile kaydedildiklerine ve bu kayıtların başkalarının eğlencesi için yayınlandığına inanmaktadırlar.
Gold kardeşler beş hastalarına söz konusu delüzyonun teşhisini koyup bu hastalarla ilgili bilgiler vermişlerdir. Bu hastalardan üçü, The Truman Show filmine açıkça atıfta bulunmuştur.
Hastalardan birisi İkiz Kuleler’e yapılan saldırıların bir komplo olduğuna inanmaktadır ve kulelerin gerçekten de yıkılıp yıkılmadığına bakmak için New York’a kadar gitmiştir. Bununla birlikte etrafındaki herkesin bir komplonun parçası olduğuna ve kendisinin gözlerine kameralar yerleştirildiğine inanmaktadır.
İkinci ilginç vaka bir gazetecinin vakasıdır. Söz konusu şahıs gazetede, internette ve televizyonda yer alan haberlerin iş arkadaşları tarafından sadece kendisi eğlensin diye hazırlandığını düşünmektedir. Kendisine göre etrafındaki herkes sahtedir ve maaşlı aktörlerdir.
Başka bir ilginç vaka ise gerçek hayatta gerçeklik televizyonu alanında çalışan bir şahsın vakasıdır. Kendisi de sürekli olarak videoya alınıp bu görüntülerin yayınlandığını düşünmektedir. Buna ek olarak kendisi, ailesi tarafından satın alınmış bir film ekibinin kendisinin tüm düşüncelerini kontrol ettiğini de düşünmektedir.
Aslında gerçeklik televizyonu izleyen herkes Truman Show delüzyonu geliştirmemektedir. Yalnızca, zaten şizofreni v.b. psikiyatrik bozuklukları olan bazı insanlar gerçeklik televizyonu izlediklerinde, bu yayınları psikiyatrik hastalıkları temeli üzerine inşa ederek Truman Show delüzyonu belirtileri göstermektedirler.
Üzücü olan, Truman Burbank’in durumu ile hastaların durumunun birbirinin zıttı olmasıdır. Filmde Truman, yalan bir dünyada yaşadığını düşünmeye başladıktan sonra gerçek dünyaya ulaşabilmiştir. Truman Show delüzyonuna sahip hastalar ise sürekli kaydedildiklerini düşünmeye başladıktan sonra her geçen gün gerçeklerden daha da uzaklaşmaktadırlar.
[1] Aktör Ed Harris’in canlandırdığı bu karakter, filmde The Truman Show’un yaratıcısıdır.
[2] İngilizcede “Reality TV” veya “Reality Show”.
[3] Collins tarafından yapılan tanıma göre gerçeklik televizyonu “günlük hayatı temsil etmeyi hedefleyen ve sıradan insanların günlük hayatta veya, genellikle program yapımcıları tarafından kurgulanan, bazı durumlarda nasıl davrandığını göstermeyi amaç edinmiş televizyon programlarına verilen addır”. Türkiye’de bir dönem yayınlanmış olan “Biri Bizi Gözetliyor (BBG)” adlı program bu tip programların Türkiye’deki ilk örneğidir.