Türkiye uzun menzilli hava savunma füze sistemi için yaptığı ihalede Çin ihaleyi kazanmış hatta Çin ile ön anlaşma imzalanmıştı fakat Başbakan Erdoğan’ın ‘Yeni teklif gelirse düşünürüz.’ demesi üzerine finale kalan ABD, Çin ve Fransa-İtalya ortaklı üç firmaya tekliflerini yenilemesi için 30 Nisan 2014’e kadar süre verilmişti. Bu süre 30 Haziran 2014’e çekildi.
Çin ile yapılan ön anlaşmadan sonra ABD ve NATO bu füzelere tepki göstermişti. Türkiye kanadı bu füzelerin ortak yapım olmasını istemiş Çin harici diğer firmalar bu fikre pek sıcak bakmamışlardır. İhale şartlarında değişiklik olmazsa Çin-Türk ortak üretimiyle füzeler Ankara’da üretilecektir. Bu noktada ABD ve NATO’nun kaygısı başlamaktadır. Türkiye’de bulunan hava savunma sistemleri şimdiye kadar ağırlıklı olarak ABD ve NATO’nun elindeydi. Türkiye gibi NATO’nun çıkarlarında önemli pay sahibi bir ülkenin kendi füzelerini üretmesi Türkiye’ye askeri anlamda bağımsızlık getirecektir. Diğer NATO üye ülkelerinde bu füzelere karşı sempati doğmasından endişelenen NATO bu füzelerin kendi ağlarına entegre edilmesi noktasında teknik sorunlar olduğu iddiasını ortaya atmıştır. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ‘Sistemin milli ve NATO ağları ile entegrasyonu konusunda teknik bir sorun öngörülmemektedir. Tedarik edilecek sistem egemenlik hakkıdır.’ diyerek Şubat 2014’te ilk defa füzelerle ilgili açıklama yapmıştır.
Türk-Çin Sanayici İş adamları Derneği(TÜÇSİAD) Başkanı Murat Sungurlu ihalenin püf noktasının % 50 yerli üretimin yerli olacak olması olduğunu ve politik tepkilere rağmen bu ihalenin devamına karar verileceğine ve kesinleşince iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçleneceğine inandığını ifade etmiştir.
Oğuz Kağan BATI
Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler
Mayıs 2014
Kaynak: haber.gazetevatan.com, turkish.cri.cn, sabah.com.tr, haber7.com, yenisafak.com