Atmosfere salınan çeşitli gazlar, atmosferde hapsolarak Güneş ışınlarının yeryüzünü terk etmesini engellemektedir. Böylece söz konusu gazlar, sera etkisi yaparak, Dünya’nın sıcaklığının gittikçe artmasına neden olmaktadır. Söz konusu sıcaklık artışı ise yeryüzündeki buzulların hızla erimesine yol açmaktadır.
Eriyen buzullar, yeryüzündeki su seviyelerini gittikçe daha fazla yükseltmektedir. Bu durumun uzun vadede felaket sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir. Öyle ki Grönland’daki tüm buzulların erimesinin su seviyelerini toplam 6 metre, Antarktika’daki tüm buzulların erimesinin ise su seviyelerini toplam 73 metre yükselteceği tahmin edilmektedir. Ancak su seviyelerindeki yükselişin tek nedeni buzulların erimesi değildir. Suyun termal genleşmesi de su seviyelerinin yükselmesine neden olmaktadır.
Atmosferdeki sıcaklık artışı, yeryüzü sularının da sıcaklığının artmasına neden olmaktadır. Bu sıcaklık artışı, yüzey sularının genleşmesine, hacminin artmasına ve böylece daha fazla yer kaplayarak seviyesinin yükselmesine sebebiyet vermektedir.
Suyun termal genleşmesi aşağıdaki deney ile daha kolay anlaşılabilir. Cam deney tüpü içerisine konmuş olan ve içerisinde hava bulundurmayan boyalı su ısıtıldığında genleşerek hacim kazanmaktadır. Bunun sonucunda deney tüpü içerisindeki suyun seviyesi gittikçe yükselmektedir. Daha sonra, deney tüpü soğuk suya konduğunda ise su seviyesinde düşüş gözlemlenmektedir[1]:
Hem buzulların erimesinden hem de suyun termal genleşmesinden dolayı yerküredeki sıcaklık artışı insanlık için bir felaket olacaktır. Bu nedenle yerkürenin maruz kaldığı sıcaklık artışı, bir an önce durdurulmalıdır.
[1] Söz konusu deneyde, hacimdeki değişime rağmen kütlede değişim yaşanmamaktadır.