Oçakumi (お茶汲み) kelimesi Japoncada etimolojik olarak “çay doldurma” anlamına gelmektedir ve bu kelime, Japonya’da “misafirlere, iş arkadaşlarına veya müşterilere çay hazırlanıp bu çayın ikram edilmesi” olgusunu/ritüelini anlatmak için kullanılmaktadır. Her ne kadar basit ve masum bir ritüel gibi görünse de oçakumi, günümüzde, Japonya’da var olan “cinsiyetçilik” ve “görevlerin cinsiyet temelli dağılımı” sorunlarını körükleyen ve bu sorunların daha da görünür olmasına neden olan ritüellerden biridir.
Bunun temel nedeni, tarih boyunca kadınların yapması gereken bir iş olarak kabul edilmiş olan oçakumi ritüelinin günümüzde pek çok iş yerinde hâlâ yalnızca kadınlar tarafından gerçekleştiriliyor olmasıdır. Ayrıca bu kadınlar (her ne kadar oçakumi, bu kadınların kontratında bir ek görev olarak belirtilmemiş olsa da), bu ritüeli iş yerindeki profesyonel sorumluluklarına ek olarak gerçekleştirmek zorunda kalmaktadırlar.
Bu ritüelin hâlâ kadınlar tarafından ve kadınların asıl görevlerine ek olarak gerçekleştiriliyor olması, iş yerinde kadın-erkek eşitliği konusunda sıkıntılara yol açmaktadır. Ayrıca oçakumi ritüelinin kadınlar tarafından gerçekleştirilmesi, “kadın elinden çay içmek” mantığına dayandığı için de kadınları nesneleştirmektedir ve aşağılamaktadır. Bu nedenle oçakumi ritüelinin kadınlara bırakılması, günümüzde kadınlardan gittikçe daha fazla tepki toplamaktadır.
Aslında oçakumi ritüeline Japon kadınlar, günümüzden yaklaşık 60 yıl önce de tepki göstermişlerdir. 1963 sonbaharında Kyoto’daki bir idari ofiste memur olarak çalışan bir grup kadın, her zamanki ritüeli takip ederek kendi bölümlerinde çalışan erkekler için sabah çayını hazırlamışlardır. Daha sonra bu hazırladıkları çayı yalnızca kendi bardaklarına doldurarak erkek çalışanlara dağıtmadan yerlerine geri oturmuşlardır. Böylece erkek çalışanları, kendi çaylarını doldurmaya zorlamışlardır. Günlerce süren bu sessiz protestoları her ne kadar ilk başlarda tepki çekmemiş olsa da ilerleyen günlerde kıdemli erkek çalışanlardan gelen tepkiler üzerine eski sisteme geri dönülmüştür. Sonuç olarak bu protesto, kadınların zaferi ile sonuçlanmamış olsa da Japonya’da “oçakumi karşıtı savaş (Japoncada ‘oçakumi hantai tousou’)” olarak bilinen oçakumi karşıtı hareketin temellerini atmıştır.
Ancak, aradan yaklaşık 60 yıl geçmiş olmasına rağmen oçakumi, günümüz Japonya’sında hâlâ bir sosyal sorun olmaya devam etmektedir. Dünya Ekonomik Forumu (The World Economic Forum) tarafından yayımlanmış olan ve 2020 yılında tüm dünyadaki cinsiyet eşitsizliği üzerine önemli bilgiler içeren Global Gender Gap Report 2020 başlıklı raporda yapılmış olan dünya sıralamasında Japonya, kadın-erkek eşitliği konusunda 153 devlet arasında 121. sırada yer almaktadır. Bu rapordan hareketle Japonya’nın, kadın-erkek eşitliği konusunda daha çok yol katetmesi gerektiği anlaşılmaktadır. İlerleyen dönemlerde bu sorunun tamamen ortadan kalkıp kalkmayacağı ve Japonya’da kadın haklarında gelişmeler yaşanıp yaşanmayacağı ise zamanla görülecektir.