Geçtiğimiz Ağustos ayında, azınlık siyahî ırktan olan Michael Brown adlı bir Afro- Amerikalı gencin, Amerika Birleşik Devletleri’nin Missouri eyaletinin Ferguson şehrinde, beyaz ırktan olan polis memuru Darren Wilson tarafından vurularak öldürülmesi, tüm ABD’de büyük bir skandal olarak gündeme gelmişti.
Olaylar nasıl gelişti?
Aslında olayların nasıl geliştiği, Wilson tarafının anlattıkları ile Brown’ın vurulma anına tanıklık eden yakın arkadaşı Dorian Johnson’ın anlattıklarından çıkarılmakta. Ancak her iki tarafın söyledikleri çelişkili ve sadece karşı tarafı haksız çıkarmakta. Üstünde anlaşılan tek nokta ise “polis memuru ile Brown arasında bir boğuşma” olduğu.[1]
Yine de olayın, genel hatlarıyla şu şekilde geliştiği söylenmekte; Olay gerçekleşmeden önce Brown ve Johnson, Ferguson’daki bir markete gidip oradan bir çeşit puro çalmışlardı. Hatta dükkândan çıkmadan önce Brown, tezgâhtarı iterken görüntülenmişti. Ancak dükkân sahibi 911’i aradığında olaya bakan başka bir polis memuruydu, Wilson değildi. Sonrasında Brown ve Johnson, ellerinde çaldıkları purolarla, Brown’ın veya Johnson’ın evine doğru gitmektelerdi (Burada Johnson ve Johnson’ın babaannesinin ifadeleri çelişmekte) ve sokağın ortasından yürümektelerdi. Bu sırada polis memuru Wilson ile karşılaştılar ve Johnson’ın anlattıklarına göre polis memuru, Brown ve Johnson’a küfür etti. Bu esnada Johnson ve Brown, varacakları yere çok yakındılar. Polis memuru ilk başta arabasını sürerek biraz uzaklaştı, ancak daha sonra arabasıyla tekrar geri geldi. Daha sonra arabasından inmek amacıyla kapısını açmak için davrandı, ancak aracın kapısının açılmasını Johnson ve Brown engellediler. Bunun üzerine memur, arabanın içinden, Brown’ı boynundan yakaladı. Bu duruma iyice sinirlenen Brown, kendini kurtarmak için çabalamaktaydı. Daha sonra polis memuru silâhını çekti ve ateş etmek üzere olduğunu söyledi ve hemen akabinde ateş etti. Brown’ı vücudunun üst bölgesinden vurdu. Bunun üzerine Brown ve Johnson kaçmaya başladılar. Kaçan gençleri yakalamak için polis memuru arabasından dışarı çıktı (Bu sırada Johnson arabanın arka tarafına saklanmıştı) ve Brown’ı vurarak öldürdü.[2]
Yaşananlar neden bu kadar önemli ?
Ağustos ayında yaşanan olayların etkileri aslında hâlâ devam etmekte. Daha birkaç gün önce Brown’ın annesi, yeni bir protestoya liderlik etti. “Ferguson Ekimi” olarak adlandırılan protesto gösterileri, yine geçtiğimiz günlerde, başka bir siyahî gencin, görev dışındaki bir polis memuru tarafından öldürülmesi üzerine gerçekleştirildi. Gösteriler, söz konusu diğer siyahî gencin öldürüldüğü yerde gerçekleşti. Brown’ın annesi yaşananları “ABD topraklarındaki bir terör olayı” olarak nitelendirdi.[3]
Şu anda gelinen noktada olay, aslında en genel hatlarıyla belirtmemiz gerekirse, bir siyah- beyaz kavgasına dönmüş durumda. Olayın ciddiyeti de zaten burada.
Doğurganlık açısından bakıldığında, beyaz renk olmayan azınlıkların, beyazlardan sayıca daha çok doğurması ve 2043 yılına gelindiğinde beyaz olmayan azınlıkların sayısının, tüm ABD toplamında, beyaz olanların sayısını geçeceğinin söylenmesi[4], durumun ciddiyetini bir kez daha göstermekte.
[1] http://edition.cnn.com/2014/08/19/us/ferguson-michael-brown-dueling-narratives/ (Son Erişim Tarihi: 15.10.2014)
[2] http://edition.cnn.com/interactive/2014/08/us/ferguson-brown-timeline/ (Son Erişim Tarihi: 15.10.2014)
[3] http://www.independent.co.uk/news/world/americas/michael-brown-shooting-mother-of-killed-teenager-leads-ferguson-october-protests-9789515.html (Son Erişim Tarihi: 15.10.2014)
[4] http://www.huffingtonpost.com/2013/03/25/minorities-will-become-th_n_2948188.html (Son Erişim Tarihi: 15.10.2014)