Federal Irak ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi arasında son zamanlarda ekonomik ve hukuki açıdan büyük bir mücadele bulunmakta. Mücadelenin ana nedeni, yakın tarihte Irak’ın parçalanmasına ve Irak’ın, ABD tarafından hedef tahtasına konulmasına neden olan talihsiz hediyesi, petroldür. Petrolün; siyasetin ve ekonominin temelinde yer aldığına tanık olduğumuz bugünlerde, Kuzey Irak ve petrolü ile ilgili birçok haber yapılmaya başlandı.
Hürriyet’in haberine göre, Kuzey Irak’tan çıkan petrol, Ceyhan boru hattından çıkarak, İsrail ve ABD gibi ülkelere satılıyor.[1] Bu konuda özellikle, petrolün tüm Dünya ülkelerine el altından satılmaya çalışıldığı ve bunu yapabilmek adına piyasa fiyatının altında satıldığı iddiaları üzerinde durmak gerekir. 5 milyonluk nüfusu ile Kuzey Irak, petrol üretim kapasitesine göre, bir OPEC üyesi olan 15 milyon nüfuslu Ekvador ve 9 milyon nüfuslu Azerbaycan’dan daha fazla üretim kapasitesine sahiptir. Kürt Yönetimi, bu üretimin 2016 itibarı ile günlük 1 milyon varile çıkacağını öngörmektedir. Bu da bugünün fiyatlarıyla 35 milyar dolar etmekte. Yani Irak Hükümeti’ndeki Kürt Yönetimi’nin payı olan 12 Milyar dolar göz önüne alındığında, bu petrolün Kürt Bölgesel Yönetimi’nin hazinesi niteliği taşıdığı söylenebilir.[2]
Kürt petrolünün bu denli değerli olmasının, siyasi dengeler açısından küresel aktörlerin dikkatini çektiği de söylenebilir. ABD’nin Irak Yönetimi’nin arkasında durduğunu açıkladığından itibaren Kuzey Irak’tan gelen tankerlerin satışının yasaklanması ve gemilerin bekletilmesi gibi olaylar yaşanırken, İran, Kuzey Irak petrolünü taşıyan tankerlere sınırlarını kapatma kararı alarak bölgesel aktörlere konuyla ilgili mesajını bu yolla iletmiştir.[3] Ancak konuyla ilgili büyük çıkarları olan Türkiye’nin Irak üzerindeki planları bitmiş değil. Türkiye’nin listesinde Almanya’dan sonra ithalatta ikinci sırada yer alan Irak, Türkiye ile ilişkilerinde, petrolün Ceyhan Boru Hattı’ndan akmaya başladığı tarihten beri, ekonomik anlamda Türkiye ile ilişkilerinde bir ivme yakalamıştır ve Türk işadamları ve şirketlerinin bölgedeki etkinliği hatırı sayılır derecede artmıştır. Bu da Türk Hükümeti’nin, bölgesel aktör olarak bölgedeki yerini aldığını göstermektedir.[4]
Türkiye’nin Ortadoğu’da bölgesel bir aktör olma çabasının, meyvelerini ekonomik olarak vermeye başladığı söylenebilir. Ancak bu durumda ABD’nin; İsrail gibi, bölge halkları tarafından kötü görülen ülkelerle işbirliği içinde görülmesi ise talihsizlik olarak algılanabilir. Bu yüzden Türkiye’nin Ceyhan Boru Hattı ile elde ettiği ve edebileceği “enerji güvenliği” konusunda daha da dikkatli davranmalıdır. Çünkü Kuzey Irak’ta artan petrol üretimi, Türkiye’nin işini zorlaştırmakla beraber, bunun getirileri de bir o kadar çok olacaktır.
Nitekim Ortadoğu’da Türkiye’nin de elleriyle besleyerek ortaya çıkardığı “canavar” IŞİD söz konusu olduğunda, ilk başlarda bu örgütün PYD ile Kuzey Irak Kürtleri arasına çekilebilecek mükemmel bir set olduğu düşüncesi birçoklarınca ortaya atılmıştır. Buna neden olarak ise yine Türkiye’nin o dönem talip olduğu Kuzey Irak petrolü gösterilmiştir.
Son olarak IŞİD’in Türkiye tarafından yaratılan bir canavar olabileceği gibi, PYD ve Kuzey Irak Yönetimi arasına çekilmiş bir set olabileceği düşüncesi haklı çıkmış denebilir. Çünkü Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e ulaşan bir boru hattı, olası Kürt Devleti’nin kendi limanlarından dünyaya satabileceği petrol veya Türkiye’nin yanıbaşında ortaya çıkabilecek zengin bir Kürt Devleti fikri bile bu komplo teorilerinin doğru olabileceğini akıllara getirebilmektedir.
Alıntılar:
[1] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNewMobile.aspx?id=27291198
[2] “Northern Iraq’s Oil Chessboard: Energy, Politics and Power”, Robin M. Mills
[3] “Iran shuts border to oil tankers from Kurdistan”, Patric Osgood, Andy Watkins ve Mohammad Hussein, Web Link: http://www.iraqoilreport.com/news/iran-shuts-border-oil-tankers-kurdistan-12714/
[4] “Northern Iraq Peace, harmony and oil”, The Economist, Web Link: http://www.economist.com/news/middle-east-and-africa/21576394-despite-assertions-contrary-iraqs-kurds-are-inching-towards-outright