“Kahve” kelimesi Fransa’da 17. yüzyıldan itibaren, kahve ürününün ülkeye girmesinden sonra, kullanılmaya başlanmıştır. Fransa’ya kahve ilk defa Marsilya’ya 1644 yılında Venedikli tüccarlar tarafından sokulmuştur. Bu nedenle de 1644 yılından 18. yüzyılın sonlarına kadar Fransızca dilinde günümüzdeki tek f’li “café” kelimesi yerine İtalyanca dilinde kullanılan iki f’li “caffé” kelimesi kahve ürününü belirtmek için kullanılmıştır. Günümüzde Fransızca dilinde kullanılan tek f’li “café” kelimesinin kullanımını görmek için Fransa’da 18. yüzyıl sonlarını beklemek gerekecektir. Kahvenin Fransa’da yayılması ise Osmanlı İmparatorluğu sayesinde olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu’nda kahve, özellikle de sindirime yardımcı olması nedeniyle, beğenilmekte ve tüketilmektedir. Bu nedenle de Paris’e 1669 yılında Büyükelçi olarak gönderilen Müteferrika Süleyman Ağa, ziyaretçilerine kahve ikram etmektedir. Bu sayede dönemin Fransız Kralı 14. Louis’nin Versay Sarayı’nda da kahve moda olur. Kısa bir süre sonra ise kahve tüketimi halk seviyesine inerek Paris’te yayılır. 1672 yılında Pascal adı ile bilinen bir Ermeni, Paris’te bulunan Saint Germain Pazarı’na yakın bir yerde, İstanbul’da bulunan kahvehanelere benzer bir kahvehane açarak adını “Maison de Caova” (Kahve Evi) koyar. Pascal’ın dükkânında kullanılan “caova” kelimesi, kahve kelimesinin Arapça dilindeki telaffuzunun (kahva) bir yansımasıdır.
1702 yılına gelindiğinde, Pascal’ın çalışanlarından Francisco Procopio, Paris’te kendi kahvehanesini açar. Adını “Le Procope” koyduğu dükkânı Paris’te açılan ilk modern kahvehanelerden (yani günümüzdeki “café”lerden) biridir ve “Le Procope” günümüzde hâlâ varlığını sürdürmektedir.
Bugün Fransızcada kullanılan “café” kelimesi, İtalyancada kullanılan “caffé” kelimesinden gelmektedir. İtalyanlar ise bu kelimeyi Türkçede kullanılan “kahve” kelimesinden almışlardır. Türkler tarafından kullanılan “kahve” kelimesi ise aslında Araplar tarafından kullanılan “kahva” kelimesinin İranlılar tarafından telaffuz edildiği (yani Farsça dilindeki) hâlidir.
Döneminde kahve, Osmanlı İmparatorluğu’na Mısır’dan gelmektedir. Mısır’a ise ürün, Yemen’den gelmektedir. Yemen’e ise kahve, Güneybatı Etiyopya’dan getirilmektedir. Burada önemli olan şudur ki kahve, Güneybatı Etiyopya’da yaşayan Kaffa halkı tarafından üretilmektedir. Bu nedenle de Arapların bu ürüne “kahva” dediği düşünülmektedir.
Fransızcada bugün “café” kelimesi dışında “kahva” kelimesi de kullanılmaktadır. Ancak “kahva” kelimesinin Fransızca telaffuzu olan “kâua” kelimesi (yani Pascal’ın dükkânında kullandığı “caova” kelimesi), kahve Fransa’ya geldikten çok daha sonra, 1888 yılında, Afrika Ordusu (Armée d’Afrique) tarafından başta Cezayirli, daha sonraki dönemlerde ise diğer Kuzey Afrikalı kişiler tarafından Fransızca diline sokulmuştur.