1.Kuzey Amerika’da Geleceğin Süper Gücü, Kanada
Üst düzey bir A.B.D.’li coğrafyacıya göre, Kanada’daki küresel ticaret, tarım ve jeopolitik unsurları, “Kuzey Kıyıları”nın yükselişiyle birlikte iklim odaklı dönüşümün bir parçası olarak 40 yıl içinde büyük bir dünya gücü olarak ortaya çıkacak.
UCLA bilim adamı Laurence Smith, önceden yaptığı arktik ekosistemler ve topluluklar üzerinde meydana gelen iklim değişikliğiyle ilgili çalışmalardan sonra ve küresel ısınmanın etkilerini incelemesinin üzerine, “The World in 2050: Four Forces Shaping Civilization’s Northern Future” adlı kitabında, Kanada gibi ülkeler için çoğu olumlu olan sonuçlara değinir.[1]
Kitaptan kısaca bahsedecek olursak, 25 Eylül 2011’de yayımlanmış ve 336 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümünde Smith, küresel baskılar ve bu baskıların oluşturduğu küresel sonuçlara değinmiştir. Bunun dışında Smith kitabında 2050 yılında dünyadaki yaş dağılımları, ekonomik büyüme projeksiyonları, iklim dinamikleri ve kaynak stoklarını analitik verilerle açıklamıştır.
Bu kitaptan çıkaracağımız bilgiye göre; Smith iklim değişikliğiyle birlikte, gezegenin yakın geleceğini şekillendiren önemli faktörler olan kaynak kıtlığı ve küresel ekonomik entegrasyonun sebebi olarak nüfus artışını görmektedir.
Arktik petrol ve gaz yatakları küresel toplumda Kanada için daha yüksek bir gelir desteği sağlayacaktır. Öngörülen nüfus artışı da dünya sahnesinde Kanada için “Yeni Kuzey”inin yükselişi olarak görülüyor.[2]
Smith’in vizyonunu özetlersek; önümüzdeki 40 yıl içinde dünya nüfusunun yüzde 40 oranında artması, seyrek nüfuslu Kanada, İskandinavya, Rusya ve A.B.D.’nin kuzeyi için önemli oranda ekonomik güç sağlayacak ve göç almasına sebep olacak.
Ayrıca çevre açısından tozu dumana katıyor olsa da küresel ısınma petrol, gaz, su ve eskiden Kuzey’de donmuş olan doğal kaynaklardan oluşan bir hazineyi serbest bırakıyor. [3] Bu da o bölgeye önemli miktarda göç talebi olmasını sağlar ve doğal olarak da bu bölgedeki insanları zenginleştirir. Birçok yönden 2050 yılında dünyanın diğer bölgelerinde; kıyı taşkınları, su kıtlığı ve sıcak hava dalgaları gibi sorunlar etkili olacak ve NORC ülkelerindeki inanılmaz küreselleşmiş yükselen şehirler daha huzurlu ve yaşanabilir olmasını sağlayacaktır.
Smith’e gore, Kanada bu değişikliklerin çoğu ile başa çıkmak için politik, sosyal ve coğrafi olarak iyi konumlandırılmış bir ülkedir. [4]
1.1. Kanada’nın Silahlanması
Muhafazakar hükümet Arktik egemenliğini desteklemek açısından bir yol olarak 2010’da Kanada Sahil Güvenlik’ini silahlandırmayı dikkate alacağını açıklamıştı. Sahil Güvenlik gemilerine silah yerleştirme seçeneği, Senato tarafından Kuzey Kanada’nın varlığını güçlendirme konusuyla bağdaştırmıştı.[5]
AB ve Çin tarafından Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 58. maddesinin içeriğinin genişletilmesine yönelik yaptıkları itirazlara şiddetle karşı çıkmaktadır. Çünkü Kanada; sınır ötesi suçlar, terörizm ve yasadışı göç gibi karşılaşılacak sorunlar sebebiyle serbest geçişin mümkün olmadığını öne sürmektedir.[6]
Önce sadece büyük kargo gemileri ve diğer ağır gemilere uygulanması kararlaştırılmıştır. Bu konuda Balıkçılık ve Okyanuslar Bakanı Gail Shea, “Controlling Canada’s Arctic Waters: Role of the Canadian Coast Guard” adlı 2010 Aralık ayındaki komite raporunda destekleyici açıklamalar yapmıştır. Sadece arktik suların kontrolü olarak değil aynı zamanda her türlü geminin bu sularda neler yaptığını bilmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Senato komitesi, hem uyuşturucu kaçakçılığı gibi yasadışı işlerden haberdar olmak için hem de Kanada’nın kuzey sularında gerekirse yetkisiz yabancı gemileri uyarmak için güvertesi silahla donatılmış gemiler yapılacağını belirtmiştir.[7]
Kanada’nın önde gelen uzmanlarından ikisi de Arktik jeopolitik konularında ülkenin “icebreaker”larının silahlandırılması fikrini incelemek için kabul eden hükümeti tebrik ettiler. Bu konuya 2012’de de değinildi ve federal hükümet Halifax tershanesinde üretilen Kanada Sahil Güvenlik gemilerini silahlandıracağını açıkladı.[8] Bu da bu hükümetin Sahil Güvenlik gemilerini silahlandırma düşüncesini tekrar ettiğini gösteriyor.
Uluslararası tartışmalı bölgede Kanada’nın güvenliğini korumak için en belirgin yol “Icebreaker”ların silahlanması olarak düşünülüyor.[9]
Kanada ve ABD, Sovyetler Birliği’nden gelen kutup aşırı tehdit algısına karşı Arktika Bölgesi eksenli savunma projeleri geliştirdiler. Arktika Bölgesi ile ilgili tartışmaların son yıllarda güncellik kazanarak kamuoyunun gündemine yerleşmesi ise özellikle 2007 yılında Rusya’ya ait bir denizaltının egemenlik iddiasıyla bir Rus bayrağını Kuzey Kutbu’nda, Arktika Bölgesi’ne dikmesi ile başlamıştır. Doğal olarak bu davranışa tepkiler gecikmemiştir. Kanada Dışişleri Bakanı Rusya’ya olan tepkisini, bu çağın 15. yüzyıl olmadığını, öyle istenilen yere bayrak dikilerek orada hak iddia edilemeyeceğini ifade ederek göstermiştir.
Kanada’nın 8 buz-kırıcı devriye gemisi satın almasının yanısıra, Arktik’e yüksek-profilli askeri tatbikatlar yapması, ülkenin Kuzey Kutbu’ndaki diğer faaliyetlerini oluşturuyor. Ayrıca yetkililerden edinilen bilgiye göre, Ellesmere Adası’nın kuzeyine askeri üs kurma amacı da söz konusu olabilir. Kanadalı bilim adamları ülkelerinin Arktik üzerindeki iddilarını güçlendirmek amacıyla Kanada’nın BM’ye sunacağı belgeleri hazırlama çalışmaları yürütüyorlar.[10]
1.2. Arktika’da Kanada’nın Önceliği
Arktika Bölgesi’ne sınırı olan Arktik beşlisinden bir tanesi Kanada’dır. Kanada, dünyanın kutuplara sınır olan en büyük ikinci ülkesidir. Kanada’nın Arktika politikası her şeyden önce ulusal güvenlik ve egemenliğine hizmet etmektedir. Kanada bölgedeki haklarını gerekirse askeri yöntemlere başvurarak korumak düşüncesindedir. Nitekim Kanada kıyılarında izinsiz seyreden Amerikan nükleer denizaltının raporlara yansıması sonucu 22 Aralık 2006’da Kanada Başbakanı Stephen Harper, Kanada’nın bölgedeki varlığının egemenliğindeki alanların askeri güçle korunacağını belirtmiştir. Bu olayın akabinde Kanada bölgeye denizaltı savar detektörler yerleştirmiş ve askeri personel dolu üç buz kırıcı gemiyi bölgeye göndermiştir.[11]
Ayrıca bölgede hava, kara ve deniz güçlerini kullanarak Nanook 07 adlı operasyon ile de tepki göstermiştir. Gelecekte Kanada’nın milli topraklarında cereyan edecek bu tür meydan okumalara karşı da bu operasyon bir güç gösterisi olarak algılanabilir.[12] 2010 yılında Nanook Operasyonu’yla, ortaya çıkan sınır ötesi sorunlara kolektif bir yanıtla, birlikte çalışabilme kapasitesi arttırılmış ve çalışmak için A.B.D. ve Danimarka ile işbirliği kararı alınmıştır.[13]
Kanada’daki çoğu enstitü Arktika Bölgesi’nde çeşitli araştırma ve çalışmalar yapmıştır. Arktik politikasının bir parçası olarak Kanada Hükümeti, 2010 yılında “High Arctic Research Station”ı (Yüksek Arktik Araştırma İstasyonu) inşa etmeyi planladığını duyurdu.[14]
2008 yılında Kanada’nın yaptığı yeni araştırmalar neticesinde hem Danimarka’nın hem de Kanada’nın Arktika zemini ile bağlantısı olduğu tespit edilmiştir. Bu yeni bilgi ile Danimarka Arktika bölgesinde ilave olarak 200.000 km² hak iddiasında bulunabilir. Danimarka ve Kanada, Grönland’ın kuzeybatı ucunda ve Ellesmere adalarının arasında yer alan küçük, ıssız ve çorak tepelerde bulunan Hans Adalarından dolayı halen tartışma halindedirler.[15]
Arktika bölgesinde Kanada’nın önceliği, münhasır ekonomik bölgesini askeri ve ekonomik olarak bir koruma değildir. Ottawa, Kuzey Batı Geçidi’nin tartışmalı statüsünden endişelenmektedir. Ancak Avrupa Birliği ve ABD gibi önemli uluslar arası aktörler Kanada’nın Kuzey Batı Geçidi’ndeki haklarını tanımamaktadırlar. ABD’nin sivil ve askeri gemilerinin 1969 yılından beri Kuzey Batı Geçidi’ni Kanada’nın izni olmaksızın kullanıyor olması Washington ve Ottawa arasında sürekli rahatsızlıklara neden olmaktadır. Bölgedeki buzulların erimesi ile birlikte bu çıkar çatışmasının nasıl bir boyut kazanacağı da önem kazanmaktadır. Bunlara ek olarak Kanada, bölgede yaşayan yerli nüfusun ve Arktika’nın doğasının korunmasına da yakın ilgi duymaktadır[16]
1.3. Geleceğin Enerji Merkezi Olarak Kanada
Kuzey Kutbu olarak da bilinen Arktik Bölgesi, zengin enerji kaynaklarıyla uluslararası arenada büyük öneme sahiptir. The Arctic Institute’dan Dr.Kathrin Keil’e göre, Arktik’teki petrol kaynakları doğalgaz kaynaklarından daha az. Bu nedenle gelecekte doğalgaz yataklarının uluslararası arenada önemli rol oynayacağına inanan Keil, bölgedeki petrol kaynaklarının ise bir Ortadoğu kadar konuşulmayacağını söylemiştir.[17]
Kanada’nın dünya üzerindeki konumu, Arktik Bölgesi’nde oldukça geniş hak iddia etmesini sağladığından önemli bir avantajdır. Kanada’nın Danimarka ve Rusya ile kıta sahanlığından kaynaklanan hak iddialarından dolayı anlaşmazlıkları bulunuyor.[18] Jeopolitik konumundan dolayı Arktik üzerindeki politikalar açısından Kanada bölgede çok önemli bir oyuncudur.
Arktik’teki enerji kaynağı olarak en yüksek pay doğalgazdır ve bu kaynakları Kanada konumunun getirdiği avantajı kullanarak elde edebilirse geleceğin enerji merkezi olmaması için hiçbir sebep kalmamış olur.
“Kanada’nın Arktik bölgesine duyduğu ilgi, enerji haklarıyla sınırlı değil. Kuzeybatı geçişindeki eriyen buzulların yeni uluslararası ticaret yolları açması, uzmanlarca şimdiden gündeme getiriliyor. Bu güzergahın, Asya’dan Avrupa’ya geçişi 2 bin 150 deniz mili kadar kısaltacak olması ve bu yolun Kanada’nın Arktik’teki adalardan da geçecek olması, Kanada’nın iştahını kabartıyor. Ancak uzmanlar, bu güzergahın uluslararası sular içinde mi yoksa Kanada’nın iç suları olarak mı sayılacağı konusunda henüz fikir birliğine varmış değil.”[19]
Sonuç olarak; buradaki enerji kaynakları sadece Rusya ve İskandinavya için değil Asya içinde büyük önem taşımaktadır. Japonya ve Çin Arktik enerjiyle çok ilgilenmiş ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen Kutup Konseyi’ne gözlemci olarak alınmışlardır.[20
Akdeniz Üniversitesi/Uluslararası İlişkiler
Süleyman UZ
[1] N.N. “Canada a World ‘Superpower’ in Waiting”, http://www.waynepasco.com/articles.php?ID=114, erişim: 15.10.2014.
[2] N.N. “Canada a World ‘Superpower’ in Waiting” erişim: 17.10.2014. http://www.waynepasco.com/articles.php?ID=114
[3] N.N. “Canada a World ‘Superpower’ in Waiting” erişim: 17.10.2014. http://www.waynepasco.com/articles.php?ID=114
[4] N.N. erişim: 21.10.2014. http://www.ctvnews.ca/could-global-warming-turn-canada-into-a-superpower-1.556373
[5] N.N. erişim: 21.10.2014. http://www.nunatsiaqonline.ca/stories/article/22333_tories_to_consider_arming_arctic-bound_coast_guard_ships/
[6] N.N. erişim: 21.10.2014. http://www.academia.edu/4867639/KÜRESEL_ANLAŞMAZLIKLARDA_YENİ_SORUN_ARKTİKA_BÖLGESİ
[7] N.N. erişim: 21.10.2014. http://www.nunatsiaqonline.ca/stories/article/22333_tories_to_consider_arming_arctic-bound_coast_guard_ships/
[8] N.N. erişim: 23.10.2014. http://www.cbc.ca/news/canada/nova-scotia/government-to-consider-arming-coast-guard-vessels-1.1199547
[9] N.N. erişim: 23.10.2014. http://www.globalresearch.ca/the-militarization-of-the-arctic-canada-s-role/21629
[10] N.N. erişim: 23.10.2014. http://ekonomi.bugun.com.tr/rekabetin-yeni-alani-haberi/894732
[11] N.N. erişim: 23.10.2014. http://www.academia.edu/4867639/KÜRESEL_ANLAŞMAZLIKLARDA_YENİ_SORUN_ARKTİKA_BÖLGESİ
[12] N.N. erişim: 25.10.2014. http://oaji.net/articles/692-1396261550.pdf
[13] N.N. erişim: 27.10.2014. http://www.international.gc.ca/arctic-arctique/arctic_policy-canada-politique_arctique.aspx?lang=eng
[14] N.N. erişim: 26.10.2014http://en.wikipedia.org/wiki/Arctic_policy_of_Canada
[15] N.N. erişim: 26.10.2014http://oaji.net/articles/692-1396261550.pdf
[16] N.N. erişim: 25.10.2014 http://oaji.net/articles/692-1396261550.pdf
[17] N.N. erişim: 25.10.2014http://ekonomi.bugun.com.tr/rekabetin-yeni-alani-haberi/894732
[18] N.N. erişim: 25.10.2014 http://ekonomi.bugun.com.tr/rekabetin-yeni-alani-haberi/894732
[19] N.N. erişim: 25.10.2014http://ekonomi.bugun.com.tr/rekabetin-yeni-alani-haberi/894732
[20] N.N. erişim: 26.10.2014http://www.wilsoncenter.org/event/search-arctic-energy-publication-launch