Gazete : Milliyet
Haber Tarihi: 18/12/2014
“Yasa yok ama kürtaj yasak”
Yasaya göre 10 haftaya kadar, eş rızası aranmadan kadının kürtaj hakkı var ama devlet hastaneleri kürtaj taleplerini geri çeviriyor. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne şikâyetler gelince iddiayı araştırdık. Aldığımız cevap: Yapamayız yasak!
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne son dönemde “Kürtaj yasaklandı” veya “Eş rızası gerekli” gibi nedenlerle kürtaj işlemini yapmadıklarına dair başvurular gelmeye başladı. İddiayı araştıran Milliyet, bazı Hastanelerden “Kürtaj yasaklandı”, bazı hastanelerde ise “Bekâr anne adayları dâhil tüm kadınlar için eş rızası istiyoruz” cevabını aldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılında “Kürtaj cinayettir” şeklinde açıklama yapmıştı. Erdoğan’ın açıklamasının ardından Adalet ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıkları kürtajı yasaklayan yasal bir düzenleme yapmış ancak, kamuoyundan gelen tepki üzerine bu düzenleme kürtajı sınırlayan şekilde yeniden ele alınmıştı. Söz konusu düzenleme tepki çekince askıda kalmıştı.
Hastaneler ne dedi?
Milliyet’in İstanbul, Ankara, Bursa, Konya’nın da aralarında bulunduğu illerdeki devlet hastanelerinde yaptığı araştırma, söz konusu iddiayı doğrular nitelikte. Mevcut Kürtaj Yasası’nın gebeliğin sona erdirilmesi ile ilgili 5’inci maddesinde, “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir…” ifadesi geçse de Ankara Atatürk Devlet Hastanesi ve İstanbul Haseki eğitim ve Araştırma Hastanesi Hastanesi, “kürtaj yasaklandığı için, işlemin hastaneden kaldırıldığını” ifade etti.
Bursa Yenişehir Hastanesi’nin cevabı da “Kadının kendi isteğine göre yapmak yasak. Bebeğin veya annenin doğuma hazır ve uygun olmadığı anlaşırsa, kürtaj işlemi gerçekleştirilir. Yoksa, 10. haftayı geçmemiş olsa bile alınmıyor” şeklinde oldu. Konya Akşehir Devlet Hastanesi ve Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nden de aynı cevap geldi: “Doktor uygun görürse yapar, kendi isteğiniz ile yaptırtamıyorsunuz.”
Kürtaj ve Yasa
Çözümleme
Foucault’ya göre Biyo-politikanın temel siyasi meselesi nüfustur, bir siyasi ve iktisadi obje olarak nüfus. 18. asrın sonlarına doğru emek ve askeri güç olarak nüfusu ya da ırkı, artık geçici, görece kısa süreli salgınlar değil de, henüz tedavi olanakları gelişmemiş ama sinsice yayılan ölümcül hastalıklar ve doğum kontrol yöntemlerinin tehdidi altında gören iktidar istatistiklere saldırır, biyo-politikasını bu verilere göre biçimlendirir. 18. Yüzyıldan bu yana teknolojinin gelişmesine paralel olarak doğumlar daha sağlıklı gerçekleştiriliyor ancak bunun yanında kürtajada daha fazla başvurulmaya başlanmıştır.
Değişen yaşam koşulları ve toplum yapısının esnekleşmesiyle bireyler kürtajı tercih etmekte sakınca görmemekte ve istenmeyen veya istemdışı gerçekleşen gebelik durumlarında bireyler kürtaj yoluna kolayca başvurabiliyor ve bu durumu atlatabiliyorlardı ancakbu her zaman için geçerli değildir. Çünkü muhafazakar bir iktidar ve muhafazakar toplumda kürtajın yasak olması islamda günah olması nedeniyle baskı görmekte ve bireyler bu toplum psikolojisiyle doğumu gerçekleştirmek durumunda kalmıştır. İktidar bir yandan gerçekleştirdiği “3 çocuk” politikasını çocuk sahibi çalışan annelere maddi destek sağlayarak özendirirken diğer yandan da kürtaj yasasıyla birlikte “3 çocuk” politikasına olumlu bakmayan bireyler üzerinde disiplinci bir baskı kurmaktadır.
Başbakan ve AKP’nin cinsellik alanına müdahaleci ve yasakçı yaklaşımı ve gerekenden fazla ilgisi ilk bakışta dinsel referanslı bir anatomipolitika sanılabilir. Dini dünya görüşü elbette bu siyasi yapı üzerinde çok etkili. Ancak aynı yapı ve siyasi figürlerinin nasıl bir siyasi ve ekonomik büyüklük kompleksi taşıdığı da açık. İşte tam da burada iktidar ve Başbakan din referanslı anatomipolitik söyleminden biyo-iktidarın isterlerine savruluyor. Dinsel muhafazakârlık ile neo-liberal ve subemperyalist ekonomik hırs arasında salınan sarkacın etkileriyle kürtaj yasağı ve yapılacak çocuk sayısı talimatlarından uygulanabilir ve meşru cinsel ilişki pozisyon ve yöntem önerilerine bir oturumdan digerinegidip gelen bir cinsellik tasavurru haliyle ülkenin gündemi oluyor.
İsmail ATAYILDIZ
Çalışmanın önceki kısımları olan:
1. Haber Çözümlemesi için tıklayın.
2.Haber Çözümlemesi için tıklayın.
3.Haber Çözümlemesi için tıklayın.
Kaynakça
http://www.milliyet.com.tr/yasa-yok-ama-kurtaj-yasak/gundem/detay/1838845/default.htm