İlk Haber Çözümlemesi için tıklayın.
Gazete : Radikal
Haber Tarihi: 13/10/2014
“Eşcinsel düğünün ardından ölüm tehdidi yağdı”
Türkiye’nin ilk eşcinsel düğünün ardından yeni evli çift evden atıldı, işsiz kaldı, ölüm tehdit almaya başladı. Çifti tehdit edenler arasında kadınlar da var.
nin ilk eşcinsel ‘düğünü’nün ardından çiftin hayatı kabusa döndü. Hürriyet gazetesinden Fırat Alkaç’ın haberine göre İstanbul ’da resmi olmayan bir düğünle dünya evine gien üniversite öğrencisi Ekin Keser ile Emrullah Tüzün’ün hayatları alt üst oldu.
28 yaşındaki Tüzün, “Ailem ve kardeşlerim, beni ölümle tehdit ediyor. Evliliğimiz basına yansıyınca, çevremiz de tepki gösterdi. Ev sahibimiz evden ayrılmamızı söyledi. Kadıköy’de garson olarak çalışıyordum. İşimden çıkarıldım. Ekin üniversitede okuduğu için çalışmıyor. Gelir kaynağımız olmadığı için zor durumda kaldık” dedi.
KADINLARDAN DA TEHDİT
21 yaşındaki Ekin Keser ise tehditler nedeniyle okula dahi gidemiyor. Özellikle sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri aldığını anlatan Keser şunları söyledi: “Aslen Antakyalıyım. Antakya’nın ismini kötüye çıkardığım gerekçesiyle ölüm tehdidi geliyor. Ailem eşcinsel olduğumu biliyordu. Ancak evlenmeme çok tepki gösterdiler. Emrullah’la üç yıldır arkadaşız. Birlikte yaşıyorduk. Tabuları yıkmak için evlendik. Ama gördük ki tehdit eden homofobik kesim, azınlıkta. Bir kısmı da kadın … Çevremizin yüzde 95’i bizi tebrik etti. Bizim arkamızda olduklarını söylediler. Şimdi tek isteğimiz ailemizin ve çevremizin bizi rahat bırakması.”
Eşcinsellik ve Devlet Irkçılığı
Çözümleme
Bu haberi çözümlemeye cinsellik konusunu ele alarak başlamak daha doğru olur sanırım. Cinsellik konusuna 18. Yüzyıldan bu yana önem verilmeye başlandı iktidar tarafından elbette ki bunun altında bambaşka nedenler ve çıkarlar söz konudur. Bedensel bir davranış olan cinsellik 18. Ve 19. Yüzyılda çocuklar üzerinde bir denetim mekanizması uygulanmış ve okullarda mastürbasyon dersleri ile birlikte denetimler sağlanmıştır. Cinsellik insanın biyolojik öğeler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir dolayısıyla buda nüfus ile eşzamanlı olarak hareket eden unsurların başında gelmektedir. Nüfus olarak baktığımızda cinsellik nüfusun ve bir devletin iktidarın ayakta durmasının ya da varlığını sürdürmesinin en büyük dayanaklarındandır. Böylece cinsellik devletler ve iktidarlar için gitgide değerlenmiştir bunun nedenide kuşkusuz cinsellik ve nüfus arasındaki ilişkidir.
Cinsellik aşırı kullanıldığında ise zararlıdır. Zararın başında ise bireyin kendi bedenine verdiği zarardır. Çok fazla mastürbasyon yapıldığında bireyin spermlerinde bozulma ve kalitesizleşme söz konusudur veya yine çok fazla çocuk yapıldığında ise denetim yapılamaz, kontrol edilemez bir hal alması söz konudur bu durumda kuşkusuz biyo-iktidar için büyük bir sorundur. Diğer yandan 19, yüzyıldan bu yana “eşcinsellik” kavramın kullanılmaya ve dünyada örnekleri artmaya başlamıştır. Bu da anatomoolitik ile ters düşen bir durumdur. Habere baktığımızda ise tam olarak bu durum söz konusudur. Eşcinsellik kavramının yayılması ve insanlar arasında giderek normalleşmesi, insanların içindeki hemcinsine karşı olan ilgisi artık toplum tarafından normal karşılanan bir durum olarak görülmesi gereken bir durumdur ancak birçok muhafazakar topluma sahip ülkelerde kabul görmemekte ve eşcinsel bireyler toplum tarafından dışlanmakta, nefret söylemlerine maruz kalmakta ve haberde yer aldığı gibi tehtidlerle yok edilmeye çalışılmaktadır. Günümüzde birçok avrupa ülkesinde bu durum normal karşılansada Türkiye’de bu durum kabul görmeye başlanmamış bir durumdur. Kuşkusuz bunda iktidarın muhafazakar bir yapıya sahip olmasınında payı büyüktür.
Biyo-iktidar toplumdaki bu tür olayların toplum için herhangi bir nüfus artışına etkisi yoktur ve bu durum biyoiktidar ile ters düşen bir durumdur. İşte ırkçılık burada devreye girer. Irkçılık iktidarın sorumluluğunu üstlendiği o yaşam alanı içerisinde bir kopukluk yaratmanın yoludur. Yaşaması gereken ve ölmesi gereken arasındaki o kesintidir. Irkların veya iktidarın zarar gördüğü nüfus üretimi sağlayamadığı bu toplumların ayrıştırılması , iktidarın yüklendiği bu biyolojik olanı parçalara ayırmanın ve ortadan kaldırmanın yolu olacaktır. Ne kadarını öldürürsen ve ne kadar üretisen o kadar çok yaşarsın.bu askeri ve savaşçıl türden değil, biyolojik türden bir ilişki sağlayacaktır. Aşağı türden veya anormal türleri ortadan kaldırarak ben daha çok yaşarım mantığı, iktidarı bu konuda ırkçılığa iter ve haberde yer alanda tam olarak budur. İktidar ırkçılığı toplum baskısı ve yapısı üzerinden bu tür nüfus için tehtid olan bu bireyleri ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Toplum bu bireyler üzerinde baskı ve tehtidler yoluyla hem iktidarın safını güçlendirmekte hemde iktidar için vazgeçilmez bir unsur olan nüfus ve nüfusun denetimi için tehtid olan bu bireyleri ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Bu biyo-iktidarın doğasında vardır ve varlığı için öldürme işlevini bu kez bireylerin duyguları üzerinde etkinliğini göstermektedir.
İsmail ATAYILDIZ
Kaynakça
http://www.radikal.com.tr/turkiye/escinsel_dugunun_ardindan_olum_tehdidi_yagdi-1218459