Her ne kadar Avrupa’da genelde Eylül 1939 tarihi İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıç tarihi olarak akıllarda kalsa da, çatışmalar aslında daha önce 1937 yılında Çin ile Japonya arasında başladı.
Avrupalılar için İkinci Dünya Savaşı, 1 Eylül 1939 tarihinde Nazi Almanya’sının Polonya’yı ilhak etmesi sonrasında, Fransa ve İngiltere’nin Hitler’e savaş ilan etmesi ile başlamıştır. Ancak 1939-1945 Savaşı’ndan bahsetmektense 1937-1945 Savaşı’ndan bahsetmemiz daha doğru olmaz mı?
The Globalist adlı internet sitesinde Tom Clifford bu tezi savunmakta. Clifford, Çin’in Saraybosna Olayı’nı[1] şöyle anlatmakta: “Sonradan İkinci Dünya Savaşı hâline gelen çatışmayı başlatan olayın 1939 yılında Polonya’da değil de 1937 yılında Pekin’de bulunan on bir kemerli bir köprünün yakınlarında vuku bulduğunu söylemek daha doğru olur”.
7 Temmuz 1937 tarihinde bir Japon askerî bölüğü Pekin’in güneyinde bulunan Marco-Polo Köprüsü yakınlarında, 1901 yılında Çin-Japonya arasında imzalanan bir anlaşmanın verdiği izne dayanarak, talim yapmaktadır. Ancak bir Japon askeri talimin yapıldığı yere komşu şehirlerden birinde kaybolur. Bunun üzerine Japon ordusu Çin’den, kaybolan kişiyi arayabilmek için komşu şehirlere girebilme izni ister. Çinli yetkililer bu isteği reddederler, bunun üzerine de her iki taraf da zor kullanma yöntemine başvurur. The Cambridge History of the Second World War: Volume 1, Fighting the War kitabında aktarıldığına göre: “Çin-Japonya taraflarından hangisinin ilk olarak ateş açtığı bilinmese de, 8 Temmuz sabahında Japon kuvvetleri zorla Wanping’e girerler. Böylece her iki tarafın da, en azından o an için, istemeyeceği ve sekiz yıl sürecek olan bir savaşı başlatırlar”. Söz konusu kitap, İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıç tarihini 7-8 Temmuz 1937 olarak belirtmektedir.
2007 yılında, yani Marco-Polo Olayı’nın yetmişinci yılında, Fransız Libération gazetesi olay için “unutulan savaşların en büyüğü” ve “İkinci Dünya Savaşı’nı hazırlayan olay” ifadelerini kullanmaktadır: “Normalde düşündüğümüzden daha fazla bizi ilgilendiren olay 1937 yılında bir Pekin banliyösünde yaşanan ilk İkinci Dünya Savaşı çatışmalarıdır. Çünkü Çin-Japon Savaşı artık yavaş yavaş uluslararası seviyede alevlenen büyük yangına karışacaktır”.
Tarihçi A.W. Purdue’nin belirttiği gibi: “Savaşa katılan her milletin farklı birer savaş hafızası oluştu. Bu nedenle de bir açıdan her milletin hafızasında farklı bir savaş var çünkü herkesin savaşının başlangıç tarihi farklı”. Bu nedenle 1937 veya 1939 değil de, kişilerin veya devletlerin bakışına göre, İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıç tarihi 1935 de olabilir (Habeşistan’ın İtalya tarafından ilhakı) veya 1936 (İspanyol İç Savaşı’nın başlangıcı ve Avusturya’nın Almanya’ya katılması) veya 1941 (Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne girmesi ve Japonya’nın Pearl Harbor saldırısı).
[1] Yazar, Birinci Dünya Savaşı’nı başlatan suikaste atıfta bulunmakta.