Uluslar arası Hukukun yakın tarihte verdiği en çetin sınavlardan biri olarak Kırım konusunu verebiliriz. Kırım konusuyla ilgili Uluslar arası Hukuk kurallarının hiçe sayıldığını savunan, U.A. Hukuk kurallarının eskidiğinden yakınan ve yine bu kuralların sadece ve sadece Birleşmiş Milletlerin 5’lisinin haklarını –dolayısıyla isteklerini- korumak adına koyulduğunu savunan birçok kesim bulunmaktadır.
Sorunun temeline inecek olursak, U.A. Hukuk açısından en büyük eksikliğin yaptırım gücünü elinde bulunduran devletlerin aynı zamanda yaptırım muhatabı olarak karşımıza çıkmasıdır. Bu durum özellikle yaptırım mekanizmasının en önemli yapısı olan Birleşmiş Milletler ve onun Güvenlik Konseyi olduğunda, veto hakkı bulunan beş ülkenin (Rusya, ABD, Çin, Fransa, İngiltere) mutlak üstünlükleri ile karşımıza çıkmalarına neden olmaktadır.
Kırım konusunda da U.A. Hukukta kabul görmüş iki ilkeden söz etmek sorunun ortaya konmasına yardımcı olacaktır. Duruma, BM üyesi ülkeler tarafından kabul edilmiş olan BM Sözleşmesi 1. Madde 2. Fıkrasında açıklık getirilmiştir. Maddeye göre:
“Uluslar arasında, halkların hak eşitliği ve kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi ilkesine saygı üzerine kurulmuş dostça ilişkiler geliştirmek ve dünya barışını güçlendirmek için diğer uygun önlemleri almak;”[1]
Bu maddenin ve U.A. Hukukun tecrübelerinin ortaya koyduğu iki farklı durumdan söz etmek mümkündür:
- Kırım konusunda Ukrayna Anayasa’sında Self-Determinasyon hakkının Kırım halkına verildiğine dair ve bu hakkın Anayasal çerçevede korunduğuna dair bir ibare bulunması gerektiği;
- Kırım Halkının Birleşmiş Milletlerin sömürü halkları olarak belirlediği ve Self-Determinasyon haklarını verdiği halklar listesinde[2] bulunması gerektiği;
Yukarıda belirtilmiş olan iki önemli sorun ortaya çıkmaktadır. Rusya’nın Kırım’ı İlhak etmesinin Birleşmiş Milletler de dahil hiçbir hukuki otorite tarafından kabul edilmesi söz konusu değildir. Buna karşılık Rusya’ya yapılabilecek olan herhangi bir yaptırım da söz konusu değildir.
Daha öncede belirtildiği gibi Rusya açısından Birleşmiş Milletlerin herhangi bir yaptırım gücü bulunmamaktadır. Bunun sebebi olarak Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin onayından geçmesi gereken Yaptırım Kararları bulunmaktadır. Rusya’nın veto hakkının bulunduğu bir Güvenlik Konseyinden Rusya’ya herhangi bir yaptırım kararı çıkması da mümkün değildir.
Bu konunun aşılması ile ilgili ise, Birleşmiş Milletleri defalarca eleştiren Türkiye Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın önerisi dikkate değerdir. Cumhurbaşkanına göre Birleşmiş Milletler daimi üyelik sistemi için “…Dünya 5’ten büyüktür…” ifadesini kullanmıştır.[3] Tabi ki bu öneri BM Güvenlik Konseyi tartışmalarında ilk defa ortaya Erdoğan tarafından atılmamıştır. Almanya’nın Dünya Ekonomisinde ve siyasetteki ağırlığına rağmen daimi üye olarak Konseyde yerini alamamış olması da sistemin değişmesi gerektiğini işaret etmektedir. Almanya’nın Birleşmiş Milletler hedefleri adı altında hazırladığı “Almanya’nın BM’ye karşı Daimi Görevi” politikaya ismini de veren Güvenlik Konseyindeki reformlardan söz edilmektedir . [4]
Sonuç olarak BM Güvenlik Konseyinin yapısındaki değişiklikle kuruluşundan bu yana BM’nin Uluslar arası Hukuk adına bir savunma ve yaptırım mekanizması halini alması mümkündür. Ancak bunun pratikte daimi üyeler tarafından ortaya atılarak yine kendi kararları ile değişimin mümkün olması söz konusu olacağından, değişimin yakın olduğu söylenemez. Hele ki U.A. alanda şuanda bulunan çıkar çatışmalarının hat safhaya ulaşmış olması sorunu da başlı başına değişimin uzak olduğuna işaret etmektedir.
Ahmet Aydın
Akdeniz Üniversitesi
[1] “Birleşmiş Milletler Anlaşması”, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Syf. 5, Link: http://www.ombudsman.gov.tr/contents/files/35501-Birlesmis-Milletler-Antlasmasi.pdf, Erişim: 14 Ekim 2014
[2] “General Assembly Adopts Resolution Calling upon States Not to Recognize Changes in Status of Crimea Region”, General Assembly-Meeting Coverage, United Nations Press, Link: http://www.un.org/press/en/2014/ga11493.doc.htm , Erişim: 14 Ekim 2014
[3] “Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitap etti”, T.C Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, 2010, Link: http://kdk.gov.tr/haber/cumhurbaskani-erdogan-bm-genel-kuruluna-hitap-etti/492, Erişim: 14 Ekim 2014
[4] “Reform of the United Nations”, Permanent Mission of Germany to the United Nations – New York, Link: http://www.new-york-un.diplo.de/Vertretung/newyorkvn/en/03/reform-of-the-united-nations.html, Erişim 14 Ekim 2014