26.4 C
İstanbul
Cumartesi, Eylül 14, 2024

Girişimcilik Kültürü- Bölüm 1

Genellikle girişimcilikten çok söz edilir. Fakat girişimcilik toplumun ekonomik kalkınmasında ve refahında oynadığı rol bazı ekonomik aktörler tarafından pek bilinmiyor.

Ekonomik, sosyal, çevresel, bölgesel ve küresel kalkınmaya etkin bir şekilde katkıda bulunmak amacıyla, faaliyetlerini arttırmak ve sürdürmek için ne tür bir girişimci olunması gerekiyor?

Canlı ve dinamik bir girişimci kültürüne katkıda bulunan faktörlerin analizi çok karmaşıktır. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) de bir bölgenin girişimcilik kültürünün gücünü değerlendirmek için altmış küsür kriteri belirlemiştir. Ancak, birçok araştırmacı girişimci kültürünün gücü ile şirketlerin yaratılış oranı arasında bir bağlantı kurmak için boşuna çalışmışlardır. Bu bağlantıyı yapmak için  olmuş olan tek kriter nüfus artış oranıdır.

Bu makalenin, alandaki oyuncular için bir ilham kaynağı olacağına inanıyoruz. Bu çalışmada girişimcilik ve girişimci üzerinde durulacaktır.

Girişimcilik? Bir Ekonomik Ve Sosyal Fenomen

Bir girişimci, şirketin bütün birleşenlerince ifade edilen ihtiyaçlar ve beklentiler ile kendi davranış ve eylemleri arasında bir bağlantı kurabilmelidir (Bölüm 1),
Girişimci olmak isteyen kişi, araştırdığı olayın sonuçlarını, onun sosyal güvenilirliği ve eylemini kaydedeceği gereken kaynaklarını çekeceği cihazı tamamen göz ardı edemez (Bölüm 2).

Bölüm 1

Girişimci, Ekonomik Dinamiğinin Motoru

Mal ve/veya hizmet üreten şirketin oluşturulması ve işletilmesinin sorumluluklarını üstlenen kişi olarak algılanan girişimcinin liberal ve ekonomik sistemin gelişiminde de belirli ve vazgeçilmez bir rolü vardır. Bu da çok sık yenilikleri ve rüpturün kaynağı, şirketleri oluşturur. İş imkanlarını yaratır ve ekonominin yenilenmesi ve yeniden yapılanmasına katkıda bulunur.

Özellikle, bu girişimcilerin katkıları nedir?

1) Şirketlerin oluşturulması ve yenilenmesi

Şirketlerin oluşturulması birçok faktörü içeren bir kavramdır. Yeni şirketler heterojen bir nesne oluşturmaktadır (Bruyat 1993). Bu kavram üç farklı durum içermektedir:

  • Hiçlikten (ex nihilo) oluşturma: Bir şirketin bir bireysel veya bir grup tarafından oluşturulması; bu durumda gerçekten yeni bir şirketin oluşturuşundan bahsedilebilir:
  • Bir şirketin yeniden başlaması: Eski bir şirketin faaliyetleri ve varlıkları kısmen veya tamamen alınarak bir şirketin oluşturulması;
  • Bir şirketin etkinleştirilmesi: Uykuda olan bir şirketin faaliyetlerinin yeniden başlatılması.

2) Yenilik

Yeni bir şeyin getirilmesi veya yeni bir şeyin yaratılması ya da yeni bir şekilde davranmaktır.

Paradoksal ilk bakışta bu ifadede yer alan fikir şöyle; yenilikçi şirketlerin ortaya çıkması, var olan ve kendi faaliyet sektörlerinde bulunup ürünleri, hizmetlerini uyarlayamamış veya teknolojilerini yenileyememiş şirketleri zorluğa sokmakta veya ortadan kalkmalarına neden olmaktadır (Schumpeter).

Yenilik fonksiyonu önemlidir ve girişimciyi ekonomik kalkınmanın bir vektörü yapar. Girişimciler yenilik kaynaklarını, değişiklikleri ve yaratıcı fırsatlar ile ilgili uygun bilgileri aramalıdırlar. En iyi başarı şansı ile yeniliklerin uygulanmasını sağlayan ilkelere hakim olup onları uygulamayı bilmelidirler.

Bu değişiklik, onu aramayı bilen, ve ona göre hareket edip onu fırsat olarak kullanan bir şirket için her zamanki bir standarttır.

3) İş Yaratma

Şirketlerin kurulması, potansiyel bir iş kaynağı ve işsizlik sorununa yanıt gibi görünmektedir. Şirketlerin kurulmasının yaratmış olduğu iş imkanlarını sayısal olarak ölçmek amacıyla, genellikle rakamlar dikkatlice verilmiştir.

4) Şirket ve Kurumlarda

Üstlenmek İsteği Şirketler ve bazı kurumlar; girişimler, risk alma, olanaklara yönlendirme, tepki ve esneklik gibi bazı girişimcilik özelliklerini geliştirmeye, yeniden kazanmaya veya onları korumaya çalışmaktadırlar. Bunun için değişikliklere yönelik yaklaşımları uygulamaktan çekinmezler ve bazen çok ağır tüketici enerji kaynak dönüşümlerle meşgul olurlar.

Çoğu zaman, şirketler ve kurumlar, girişimcilik veya daha doğrusu üstlenme isteği derler ve bu da onlar için şirketin ön tanımlı amacı “garaj zihni”ni kurtarmak, yani şirketin kuruluş sırasındaki zihin durumu. Bu, organizasyondan sonra, ilerlemesi gereken zihin durumudur. Hayal gücünü, uyarlanabilirliği desteklemek ve riskleri kabul etme isteği gibi açığa çıkardığı özellikler dolayısıyla, girişimcilik çok büyük ölçüde şirketler ve kurumların dikkatini çekmektedir.

Girişimcilik, olanak araştırılması, değerli yaratıcı girişimlerine yönelik güçlü bir odak yansıtmaktadır. Ayrıca bireylerin sorumluluk almak veya uygulamak için daha güçlü bir taahhüdünün ve belirgin yeteneklerinin olduğu anlamına gelebilir.

5) Yapısal Değişim Ve Sosyal Yeniden Bütünleşme 

Şirketin oluşturulması yapısal mutasyonlar ve politik, teknolojik, sosyal veya organizasyonel çevresinin değişiklerinin gerçekleşmesi için çok sık olarak güçlü bir yöntemi oluşmaktadır. Bu mutasyonlar ve bu değişiklikler, belirsizlikleri oluşturmaktadır ve yeni ekonomik faaliyetleri oluşturmak için fırsatların ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Verimli kumaş bakımı mantığında, girişimcilik, fiziksel kişileri üstlenme kapasitesi ile alıcıların eksikliği alınabilir ve birçok şirketin iletim sorununa bir çözüm sağlar. Nihayet, şirketlerin oluşturulması yeniden sosyal entegrasyon için güçlü bir araçtır. Bu da aslında girişimi, dayanıklılığı ve üstlenme isteği sayesinde bazı alanlardaki işsizler için kısa veya uzun süreli iş imkanlarını yaratmaktadır.

Yazan: Pascal Kokou Adalessossi

 

Bu makale, gerekli izinler alınarak, “Africa Time” adlı derginin 2014 Kasım sayısından alıntılanmıştır.

SON YAZILAR
İLGİLİ HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.