Son günlerde Fransız haber kaynaklarında gündemi meşgul etmekte olan bir konu “Fransa’da eğitim eşitsizliği”. Fransa gibi sosyal eşitlik kavramına önem veren bir devletin bu türden bir sorun yaşaması, sorunun Fransa’da çok konuşulmasının başlıca nedeni olarak gösterilebilir. Bu kısa yazıda, Fransa’nın yaşadığı soruna ve çözüm önerisine kısaca değinilecektir.
Fransa’da eğitim eşitsizliği üzerine tartışmaların yaşanmaya başlanması, Fransa’nın PISA testinden 2012 yılında aldığı kötü sonuçlarla başlamıştır. Öncelikle PISA testini genel hatlarıyla açıklamamız gerekirse; PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirmesi Programı) testi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı (Organisation de Coopération et de Développement Economiques- OCDE (İngilizce- OECD)) tarafından gerçekleştirilir. Toplamda 65 devletin 15 yaşındaki öğrencilerini kıyaslar ve her üç yılda bir düzenlenir. Sınavda, balıkçılıktan internete kadar her türlü alandan sorular sorulur. Böylece öğrencilerin ve devletlerin eğitim düzeyleri hesaplanır. Sınava 34 OCDE devleti ve 31 gönüllü devlet katılır. Toplamda 2 saat süren sınavlar, kâğıt- kalem ile cevaplanır. Ancak bazı devletlerdeki sınavlarda öğrenciler, ek olarak tanınan 40 dakikalık sürede, bilgisayar ortamında sorulan sorulara da cevap verirler. Aynı şekilde, çoktan seçmeli sorulara cevap verildiği gibi, öğrencilerden bazı cevapları yazmaları da istenir. Testin baskın ve en önemli alanı matematiktir.
Fransa için 2012 PISA sınavının sonuçları şu şekilde olmuştur:
- Matematik alanında 65 devlet içerisinde 25. ,
- Edebiyat alanında 65 devlet içerisinde 21. ,
- Fen Bilimleri alanında ise 65 devlet içerisinde 26. .
Bu sonuçlara göre Fransa, 2003 yılındaki sonuçlarına oranla, “üst seviyedeki” devlet ortalamasından düşerek, “orta seviyedeki” devlet ortalamasına gerilemiştir.
Bu sonuçlar, aslında Fransa için şok etkisi yaratacak sonuçlar değildir. Çünkü yapılan araştırmalar, Fransa’nın kötü sonuçlar alacağını zaten öngörmektedir. Fransa’da şok etkisi yaratacak olan, PISA tarafından Fransa için hazırlanan rapor olmuştur. Fransa için hazırlanan raporun henüz ikinci sayfasında “Fransız eğitim sistemi 2012 yılında, 9 yıl öncesinde olmadığı kadar eşitsiz ve sosyal eşitsizlik, özellikle 2003 ile 2006 yılları arasındaki dönemde gittikçe kötüleşti (…) artık Fransa’da şanssız bir sosyal statüde doğmuşsak, okul hayatında başarılı olma olasılığımız, 2003 yılına oranla daha da azalmış durumda” denmesi, Fransa’da “eğitim eşitsizlik” sorununun tartışılmasına neden olmuştur ve olmaktadır.
Buna bağlı olarak da gerek Başbakan Manuel Valls, gerekse de Milli Eğitim Bakanı Najat Vallaud- Belkacem, Fransa’daki “eğitim eşitsizliği” ve “eğitim reformu” gibi konular üzerine çalışmaktadırlar. Henüz 18 Mayıs 2015 tarihinde France Culture adlı radyo kanalına katılan Başbakan Manuel Valls “…okul sürecinin gittikçe daha fazla sosyal sınıfa ve kökenlere bağlı…” olduğunu “…işçi çocuklarının, 30 yıl öncesine oranla daha başarısız…” olduklarını söylemektedir.
Bu duruma getirilen çözüm önerisi ise Ortaokul Reformu’dur (Réforme du collège). 2016- 2017 eğitim- öğretim yılının başından itibaren uygulanacak bu reform, 20 Mayıs 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 19 Mayıs 2015 tarihinde Fransa’da gerçekleştirilen reform karşıtı gösterilere rağmen reformun kabulü, kimilerine göre hükümetin “kararını zorla kabul ettirmesi (bir tür güç gösterisi)” iken, kimileri de bu kabulü, hükümetin artık “harekete geçtiği” şeklinde yorumlamıştır (çünkü François Hollande Hükümeti, halk nezdinde biraz “pasif” olarak görülmektedir).
Bu eğitim reformu genel hatlarıyla neleri kapsamaktadır ?
- Tüm öğrencilere kişisel destek/yardım,
- Daha küçük gruplar halinde daha uzun saatler çalışma,
- Disiplinlerarası eğitimin daha çok “pratik” olarak sağlanması,
- Bilişim teknolojilerindeki kapasitelerin arttırılması,
- Ekip çalışması ve kendini ifade edebilme,
- Sınıftan itibaren ikinci bir yabancı dil.
Bir yazara göre ise sorunun asıl nedeni, eğitim yöntemleri veya ders programları değildir. Yapılan bir araştırmaya göre, OCDE devletlerinin şanssız sosyal statüye sahip öğrencilerinin %78’i okula gittiklerinde kendilerini kendi ülkelerindeymiş gibi hissederken, bu yüzde Fransa’da yalnızca %38’dir. Bu da bize, Fransa’daki entegrasyon sorununu ve sosyal demokraside yaşanan sorunları aslında bir kez daha göstermektedir. Bu durumun bizim açımızdan önemi, Türkiye’nin bu tür sorunlardan (entegrasyon v.b.) ders çıkarabilmesidir.
Kaynakça
Breteau, P. (19.05.2015). Valls dit-il vrai sur les inégalités à l’école? http://www.lemonde.fr/les-decodeurs/article/2015/05/19/valls-dit-il-vrai-sur-les-inegalites-a-l-ecole_4636460_4355770.html (20.05.2015)
Tourret, L. (03.12.2013). La France n’a pas de bons résultats aux tests PISA. Ce n’est pas surprenant. http://www.slate.fr/france/80693/pisa-france-pas-bon-pas-surprenant-education-nationale (20.05.2015)
Courtois, G. (20.05.2015) Réforme du collège: un passage en force du gouvernement? http://www.lemonde.fr/societe/video/2015/05/20/reforme-du-college-un-passage-en-force-du-gouvernement_4637182_3224.html (20.05.2015)
http://www.oecd.org/education/PISA-2012-results-france.pdf (20.05.2015)