Filipinler, 7 binden fazla adadan oluşmaktadır ve Güney Çin Denizi, Endonezya Takımadası, Filipin Denizi ve Pasifik Okyanusu’nun arasında bulunmaktadır. Filipinler, Güneydoğu Asya’nın deniz bölgesinin dış kenarını oluşturmaktadır. Bu nedenle de Filipinler, modern tarihinin büyük bir kısmı boyunca Batılı devletler ile Asya Kıtası arasında bir geçit görevi üstlenmiştir.
İspanya’nın ve Amerika Birleşik Devletleri’nin eski bir kolonisi olan Filipinler, bugün üç ada dizisinden oluşmaktadır. Bunlar Luzon, Visayas ve Mindanao’dur. Luzon, ülkenin başkenti Manila’yı içinde bulundurur ve modern Filipinler’in politik, kültürel ve ekonomik merkezidir.
Ülkenin geri kalan yerlerine olanla Luzon, oldukça şehirleşmiş bir bölgedir. Büyük bir limanı olan ve bu limanda çok sayıda gemiyi barındırabilecek olan Luzon, Filipinler’in gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık üçte birini sağlamaktadır. Mindanao, uzun bir süre boyunca politik karışıklıkların ve isyan hareketlerinin yuvası olmuştur.
Aynı zamanda Mindanao’da, büyük bir kısmı Müslüman olan Moro halkı yaşamaktadır. Mindanao, aynı zamanda önemli bir meyve ve tarım ürünleri ihracatçısıdır. Filipinler, Luzon’da bulunan ve şehirleşmiş olan kuzey ile tarıma dayalı yaşayan ve fakir olan güney arasındaki bariz coğrafi, ekonomik ve sosyal bölünmeler tarafından şekillenmiştir.
Bu durum, birçok adadan oluşmanın etkisiyle zaten bölünmüş olan coğrafya ile birleşince, Filipinler’de etkin bir ulusal bütünlüğün oluşmasını zorlaştırmaktadır. Söz konusu bölünme, Filipinler’in Güney Çin Denizi Bölgesi’nde daha güçlü bir rol oynama adına gösterdiği çabaları veya kara sularında dış devletler tarafından, özellikle de Çin tarafından, yapılan tecavüzlere karşı aldığı önlemleri de boşa çıkarmaktadır.
Bölünmeden kaynaklanan bu zayıflık, Çin, Güney Çin Denizi’nde hak iddialarında bulundukça ve sesini ASEAN gibi gruplarda ve Amerika Birleşik Devletleri’ne duyururken bugün daha da aşikâr bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Filipinler’in Güneydoğu Asya’nın deniz bölgesinin girişinde bulunması Filipinler’i jeopolitik açıdan önemli kılarken, ülke içerisinde yaşanan istikrarsızlık, Filipinler’in dışarıya güçlü bir devlet olduğunu gösterebilmesini bırakın, Filipinler’in kendi hak iddialarını etkin bir biçimde savunabilme kapasitesini bile engellemektedir.
