Japon mutfağının uluslararası seviyede belki de en bilinen yemeği olan suşi, farklı yöntemlerle hazırlanarak servis edilmektedir. Bu farklı yöntemlerle hazırlanan farklı suşi çeşitleri, aynı adlara sahip değillerdir. İşte piyasada en sık rastladığımız suşi çeşitleri ve bunların adlarının nereden geldiği:
Nigiri-zuşi[1]
Bu suşi türü adını Japoncadaki “Nigiru (握る)” yani “Elde tutmak, Yakalamak, Kavramak” eyleminden almaktadır. Bunun nedeni nigiri-zuşi’nin pirincinin elde sıkılıp şekil verilerek hazırlanıyor olmasıdır. Elde sıkılarak genellikle oval bir şekil verilen pirinç lapasının üzerine, daha sonra, istenilen et veya sebze yerleştirilmektedir.
Maki-zuşi
Bu suşi türü adını Japoncadaki “Maku (巻く)” yani “Sarmak” eyleminden almaktadır. Bunun nedeni maki-zuşi’nin sarılarak yapılıyor olmasıdır. Sarma işlemini kolaylaştırmak için genellikle makisu adı verilen bambudan bir gereç kullanılmaktadır. Bu sarma işlemi sonucunda ortaya çıkan ve sigaraya benzeyen tek parça hâlindeki uzun suşi daha sonra kesilerek küçük ve kolay yenebilir parçalara bölünmektedir.
Temaki-zuşi
Maki-zuşi’den farklı olarak ”Te (手)” yani “El” kelimesini içerisinde bulunduran temaki-zuşi, bir makisu yardımıyla değil de elde sarılarak hazırlanmaktadır. İlk başlarda evde amatörler tarafından hazırlanmış olan temaki-zuşi, zamanla restoranlardaki menülerde yerini almıştır. Elde sarıldığı için temaki-zuşi, genellikle külah benzeri bir şekle sahiptir.
Çiraşi-zuşi
Bu suşi türü adını Japoncadaki “Çirasu (散らす)” yani “Serpmek” eyleminden almaktadır. Çirasu-zuşi, pirincin üzerine suşiye konmak istenen malzemelerin serpildikten sonra pirinç ile bu malzemelerin birlikte pişirilmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu suşi türü “gomoku-zuşi” adı verilen suşi ile görsel açıdan neredeyse aynı olup genellikle evde hazırlanmaktadır.
Yukarıda belirtilen suşi türlerinden farklı olarak bir de “kaiten-zuşi” terimini açıklamak gerekmektedir. “Kaiten (回転)” yani “Dönme, Rotasyon” kelimesinden türemiş olan kaiten-zuşi terimi, aslında bir suşi türünü değil, bir suşi restoranı konseptini anlatmaktadır. Bu tür restoranlarda oturulan merkezî masanın etrafında hareketli bir bant bulunmaktadır ve bu bandın üzerinde bulunan suşi tabakları sürekli olarak müşterilerin önünden geçmektedirler. Müşteriler, bu suşilerden istediklerini seçerek tüketmektedirler. Bu restoranlarda ödenecek olan hesap ise, genellikle, tüketilen suşilerin kalan boş tabaklarının sayısına ve rengine/renklerine göre belirlenmektedir.
Kaiten-zuşi örneği:
Yazıda verilen bu bilgilere ek olarak “saşimi” adı verilen Japon yemeğinin bir suşi türü olmadığını da belirtmek gerekmektedir. Saşimi, içerisinde pirinç bulunmayan farklı bir yemektir ve kabaca “çiğ balık eti dilimi” olarak betimlenebilir/açıklanabilir.
Son olarak belirtmek gerekir ki bu yazıda adları verilen suşi çeşitleri en bilinen suşi çeşitleridir ve bunlardan çok daha fazlasını piyasada bulabilmek mümkündür.
[1] Suşi kelimesinin telaffuzunun kolaylaştırılması amacıyla bu kelime Japoncada bazen “suşi” değil de “zuşi” olarak okunmaktadır. Yazıdaki tüm suşi türlerinin “zuşi” olarak telaffuz edilmesinin nedeni budur.