Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Güney Carolina eyaletinin bazı yerlerinde yağış miktarı, bin yıldır ulaşmadığı seviyelere yükseldi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) tahminlerine göre, 2050 yılına kadar yaşanacak su taşkınları sonucunda, 136 en büyük kıyı şehrinde (her biri bir milyondan fazla nüfusa sahip), eğer şehirler kendini daha iyi korumaz ise, 750 milyar euroya varan hasar oluşacak.
Küresel iklim değişikliği ile birlikte, şehirleşmiş bölgeleri vuracak olan sel felaketi hem daha sık yaşanacağa, hem de daha fazla yıkıma sabebiyet vereceğe benziyor. Öyle ki, Güney Carolina valisi Nikki Haley, yaptığı açıklamasında “yağış seviyesinin, Eyalet’in bazı bölgelerinde, bin yılda ulaşamadığı kadar yüksek bir seviyeye” ulaştığını belitti.
OECD’nin belirttiğine göre “istatistiksel olarak, raporumuz tarafından sayılan 136 şehrin bin yılda bir gerçekleşebilecek bir sel felaketine yakalanma olasılığı, her yıl için %12; beş yıllık bir zaman dilimi içerisinde ise bu oran %49’a yükselmekte. Bu da demek oluyor ki, yüz yılda veya bin yılda gerçekleşebilecek felaketler, söz konusu büyük şehirlerde sık sık gerçekleşecekler.
OECD, “Büyük Kıyı Şehirlerinde Yaşanacak Su Taşkınlarına Bağlı Kayıplar (Future Flood Loesses in Major Coastal Cities)” adlı, 2007 yılında yayımlanıp 2013 yılında güncelleştirilen raporunda (“Doğa İklim Değişikliği (Nature Climate Change)” başlıklı), raporun yazarları, su taşkınları sonrasında oluşabilecek yıllık ekonomik kayıpları değerlendirmişlerdi (ikamet edilen yapıya, ticaret ve endüstriye, altyapıya, v.b. bağlı kayıplar).
2050 Yılında Her Yıl 52 Milyar Dolar ile 60 Milyar Dolar Arasında Kayıp
2005 yılında, nüfus çokluğu açısından, su taşkınlarına en açık 10 şehir Bombay, Kanton, Şangay, Miami, Ho Chi Minh Kenti, Kalküta, New York ve çevresi, Osaka- Kobe, İskenderiye ve New Orléans idi. Buna ek olarak, yaşanan su taşkınlarının mallar üzerindeki ekonomik maliyeti 6 milyar dolar idi (ancak bu rakamın 2050 yılına kadar yıllık 52 ile 60 milyar dolara kadar çıkabileceği belirtilmekte).
Bununla birlikte, su taşkını olasılığının günümüzdeki seviyesinde tutulabilmesi için, raporda adı geçen şehirlerin yatırımlar yapması (set kurulması veya var olan setlerin güçlendirilmesi, suyun tutulması için alan açılması, v.b.) da gerekmekte ve bu yatırımların da yıllık 50 milyar dolara mal olacağı hesaplanıyor.
Söz konusu yatırımların olmaması durumunda, OECD karamsar bir tablo çiziyor. “Günümüzden 2070 yılına kadar, su taşkınlarına maruz kalan insan sayısı üç kattan daha da fazla artabilir, 40 milyondan 150 milyona kadar çıkabilir”. Bunun nedeni ise, Hükümetlerarası Uzmanlar Grubu Küresel Evrim Grubu’na (GIEC) göre, çeşitli etkenler: Nüfus artışı, şehirleşme, iklim değişikliği ve su seviyesinin en az 26 cm, en fazla ise 82 cm yükselmesi.
Böyle bir durumda su taşkınlarının finansal maliyetinin 35.000 milyar dolara kadar çıkabileceği belirtilmekte (2005’te bu rakam 3.000 milyar dolar idi), yani devletlerin toplam Gayrisafi Yurt İçi Hasılalarının %9’u. Söz konusu taşkınlardan en çok etkilenecek ülkeler arasında da ilk sırayı Güney ülkeleri almakta.
Olası bir su taşkını riskine karşı tüm şehirler aynı olanaklara sahip bulunmamakta. Rotterdam, Londra veya Şangay, bin yılda bir yaşanabilecek kadar güçlü fırtınalara karşı koyabilseler de, Kalküta, New Orleans veya New York, yüz yılda bir yaşanabilecek bir su taşkınına bile zor karşı koyabilecek durumdalar (karşı koyabilme şansları %1). Bununla birlikte, “bin yılda bir yaşanabilecek” bir felaketin “imkânsız” anlamına gelmediğini de belirtmekte fayda var. 1999 yılında Fransa’yı vuran fırtınanın, gelgit seviyesinde bin yılda bir yaşanabilecek bir artışa neden olduğu söylenmekteydi.
Bu makale, aşağıdaki bağlantı adresindeki makaleden çevirilmiştir: