Belarus’un Coğrafi Hedefleri
Belarus, Doğu Avrupa’da bulunan ve denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Ülke neredeyse tamamen düzdür. Bu nedenle de dış saldırılardan korunmak için bariyer oluşturabilecek doğal coğrafi unsurları çok azdır. Belarus’un doğuda Rusya ile, batıda ise Litvanya ve Polonya ile olan sınırlarında neredeyse hiç doğal coğrafi bariyer yoktur. Bu duruma istisnayı, güneyinde Ukrayna ile sınırında bulunan Pripet Bataklığı oluşturmaktadır. Söz konusu doğal bariyerlerin yokluğundan ve bölgede Belarus’tan daha güçlü başka devletlerin varlığından dolayı Belarus, tarihi boyunca zar zor devamlı bağımsız bir devlet olarak kalabilmiştir. Belarus, Kuzey Avrupa Ovası’nda bulunmaktadýr. Kuzey Avrupa Ovası, jeopolitik anlamda Avrupa’nın büyük bir otobanı olarak düşünülebilir.
Söz konusu ova, tarihsel süreç boyunca Avrupa’nın başlıca güçlerinin -Almanya ve Fransa gibi- Rusya’yı fethetmek için; Rusya’nın da söz konusu ülkeleri fethetmek için kullandığı başlıca “işgal yolu” olmuştur. Rusya, Belarus’un kontrolünü 18. yüzyılda Lehistan- Litvanya Birliği’nin elinden almıştır. Böylece Rusya, Belarus’u önce Rus İmparatorluğu’nun, daha sonra ise Sovyetler Birliği’nin bir parçası hâline getirmiştir.İkinci Dünya Savaşı esnasında Belarus, Nazi Almanyası tarafından ilhak edilmiştir. Söz konusu ilhak esnasında ülke nüfusunun yaklaşık %25’i hayatını kaybetmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nı Almanya’nın kaybetmesi sonrasında ise Belarus, tekrar Sovyetler Birliği’ne bağlanmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında başlayan yirmi yıllık bağımsızlık, Belarus’un modern tarihinde yaşadığı en uzun bağımsızlıktır. Ancak yine de günümüzde Belarus, pek çok açıdan Rusya ile Avrupa arasında fiilen bir tampon bölge konumundadır. Belarus, Sovyetler Birliği’nin en sanayileşmiş cumhuriyetlerinden birisi idi. Belarus, başkenti Minsk merkezli olan söz konusu bu sanayi altyapısını günümüzde de hâlâ korumaktadır. Belarus’un verimli tarım arazileri bulunmaktadır. Aynı zamanda Belarus, potas başta olmak üzere başka gübrelerin de başlıca üreticilerindendir. Belarus aynı zamanda Rus enerjisini Avrupa’ya aktarabilmek için önemli bir ticaret ve geçiş merkezi konumundadır. Bu durum da Belarus’u, Rusya ile Batı arasında süren çekişmenin devamlı odak noktası yapmaktadır.