Lizbon Antlaşması’nın getirdiği yeniliklerden biri olan Avrupa Vatandaşlık Sistemi, Avrupa Birliği’ne üye devletlerin vatandaşlarına Birlik politikalarına katılım hakkı sağlamıştır. [1] Özellikle Anayasal Antlaşma’nın Fransa ve Hollanda halkoylamalarında reddedilmesi sonrasında, Birliği meşruiyeti daha çok sorgulanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği vatandaşlarının politika yapım sürecine katılımlarının hedeflendiği bir milyon imza girişimini gerçekleştirmek için en az yedi üye devlete ihtiyaç duyulmaktadır. En az yedi üye devletin vatandaşlarının Birliğin yetki alanına giren herhangi bir konuda bir milyon imza toplamaları gerekmektedir.[2] Örnek olarak belirtirsek; Birliğin yetki alanına gümrük ve dış politikaları girerken, eğitim politikaları üye devletlerin yetkileri arasında bulunmaktadır.
Bu yasa teklifinin bir yıl içerisinde bir milyon imzaya ulaşması gerekmektedir. Toplanan bir milyon imzanın üye devletlerin nüfuslarıyla doğru orantılı olması gerekir. Örneğin; Almanya için 74.000’den fazla imza gerekirken, Malta için bu oran 4.500 olarak hesaplanmaktadır. Vatandaşları imza veren üye devletlerin ulusal makamları tarafından onay verilen bu girişim, Avrupa Komisyonu’na gönderilmektedir. Yasa teklifi, Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilirse, normal yasama süreci başlamaktadır. Ancak Komisyon’un bu yasa teklifini kabul etme zorunluluğu yoktur. Sadece teklifle ilgili cevap verme zorunluluğu bulunmaktadır. Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlementosu’ndan onay alan yasa teklifi, Avrupa Vatandaşlık Girişimi olarak yasaya dönüşebilmektedir.[3]
Lizbon Antlaşması’yla oluşturulan bu girişimin ilk örneği, Şubat 2014 tarihinde suyun temel insan hakları olması konusundaki yasa teklifi olmuştur. 1.680 milyon imza ile Avrupa Komisyonu’na iletilen yasa teklifinin imza sürecinde su tedarikinin özelleştirilmesi tasarısı Birlik tarafından geri çekilmiştir.[4] Günümüze kadar 51 tane yasa teklifi Avrupa Komisyonu’na gönderilmiştir. Bunlardan sadece üç teklif, bir milyon imzayı aşabilmiştir. Bunlar; GDO’lu ürünler karşıtı yasa tasarısı ve çevre kirliliğiyle ilgilidir.
Emre ERDEMİR
Marmara Üniversitesi AB Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler
Yüksek Lisans
[1] Deutsche Welle Türkçe, (2013), ‘’Avrupa Birliği vatandaşına söz hakkı’’, 8 Ocak, http://www.dw.com/tr/avrupa-birli%C4%9Fi-vatanda%C5%9F%C4%B1na-s%C3%B6z-hakk%C4%B1/a-16466028, (29 Kasım 2015)
[2] Euractiv, (2010), ‘’AB’de vatandaş girişimi sıkı kurallarla geliyor’’, 30 Mart, http://www.euractiv.com.tr/yazici-sayfasi/article/abde-vatandas–girisimi-siki-kurallarla-geliyor-009566, (30 Kasım 2015)
[3] Avşarbey, A. (2013), ‘’Avrupa Vatandaşlar Girişimi’’, İdarecinin Sesi, Mart-Nisan 2013: 86-89
[4] T24, (2014), ‘’Avrupalı vatandaş su hakkı istiyor’’, 19 Şubat, http://t24.com.tr/haber/avrupali-vatandas-su-hakki-istiyor,251430, (30 Kasım 2015)