Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) düşünceleri, Topluluk içerisinde 1970’li yılların başlarında gündeme gelmeye başlamıştır. 1970 Werner Raporu, bu konudaki ilk adımları oluşturmaya başlamıştır. 1973 Petrol Krizi gibi ekonomik gelişmeler, EPB hedefini ertelemiştir. 1987 yılında yürürlüğe giren Tek Senet’le birlikte, Ortak Pazar hedefi 1993 yılında tamamlanmıştır. 1992 yılında imzalanan Maastricht Antlaşması, EPB için üç aşamalı bir planı başlatmıştır. Böylece, 1 Ocak 2002 tarihinde Euro’nun tedavüle girmesiyle, EPB hedefi gerçekleştirilmiş olacaktır.[1]
Almanya’nın EPB hedefinin gerçekleştirimlesi rolü çok önemlidir. 1989 tarihinde Berlin Duvarı’nın yıkılışının ardından, 1990 yılında iki Almanya’nın birleşmesiyle Topluluk içerisinde güvenlik kaygıları ortaya çıkmıştır. Alman ekonomisinin güçlü olması, Alman markının diğer üye devletleri ulusal para birimlerinden değerli olması ve eski Almanya saldırganlığının ortaya çıkabileceği endişesi, Topluluğu harekete geçirmiştir.[2] Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand, güçlü bir Fransız-Alman işbirliğinin önemine vurgu yapmış ve EPB uygulanması konusunda Almanya’yı ikna etmiştir. Böylece Birlik’in entegrasyonu açısından önemli bir aşama sağlanmıştır. Ayrıca güçlü Alman ekonomisinin ticaret yapacağı Topluluk üye devletleriyle arasındaki kur farkları ve ulusal para birimlerinin farklılığı, Almanya’yı EPB hedefine yaklaştıran diğer nedenler arasında bulunmaktadır.[3]
Emre Erdemir
Marmara Üniversitesi AB Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler
Anabilim Dalı
[1] Tunçsiper, B. ve Yakut, Ş., (1998), ‘’Avrupa Birliği’nin Ekonomik ve Parasal Birlik Hedefi ve Türkiye’nin Uyumu’’, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1(1): 100-119
[2] Dinan, D., (der.), (2005), Avrupa Birliği Ansiklopedisi, (İstanbul: Kitap Yayınevi)
[3] Karluk, R., ve Tonus, Ö., (1998), ‘’Avrupa Para Birliği, Euro ve Geleceği’’, Anadolu Üniversitesi İİBF Dergisi, 14(1-2): 261-293