Kendi potansiyelinin farkına vararak kendini yeniden tanımlayan ve doğru yatırımlar yaparak büyüme hızını arttıran Afrika’nın gelecek nesillere vaat ettiği yarınların simgesi olan Afrika Rönesansı heykeli bir yandan da umudun, inancın ve geleceğin simgesidir.
Afrika Rönesansı’nı anlatmak için 49 metrelik bir heykelden bahsetmenin yeterli olmayacağı bir gerçektir ancak 2010 yılında Senegal Devlet Başkanı Abdoulaye Wade tarafından yaptırılan bu heykel; Afrika insanının ekonomik, bilimsel, kültürel zorlukların üstesinden gelmek için başlattığı hareketin sanata yansımasıdır.
Siyah kıtanın aydınlık yüzlü insanlarının önce zihninde ve yüreğinde sonra da tatbiki olarak hayatında başlattığı bu hareketi simgeleyen Afrika Rönesansı heykeli, dünyanın en büyük ve en pahalı bronz heykelidir. İnsanlık tarihinin en kadim medeniyetlerine beşiklik eden kara kıtanın makus talihini yenecek ve tüm dünyanın bildiği acıları sona erdirecek çabaların temeli 2010 yılında yapılmış olan heykelden çok daha eskilere dayanır.
Bu değişimin ilk adımı 1946 yılında Cheikh Anta Diop’un yazdığı makalelerle atılır. 1997 yılına gelindiğinde Mbeki, Afrika Rönesansı’nın unsurlarını dile getirerek; sosyal uyum, demokrasi, ekonominin yeniden oluşturulması ve jeo politik konulardaönemli bir rolü olan Afrika’nın yeniden yapılandırılması ile ilgili düşüncelerini rahatça dile getirir.
1998 yılında, Johannesburg’da Afrika Rönesansı ile ilgili olarak 470 kişinin katıldığı bir konferans yapılır. 1999 yılında bu konu hakkında bir kitap basılır ve aynı yıl, Pretoria şehrinde Afrika Rönesansı Enstitüsü kurulur. Gabarone ve Botswana’da iki merkezi bulunan enstitüde ilk olarak bilim, teknoloji, tarım, kültür, barış, gıda ve sağlık konularına odaklanılır. Bilim ve teknoloji konularına ise özellikle önem verilir. Afrika Rönesansı Enstitisü’nün en önemli rolü Afrikalı bilim adamlarını bir araya getirmek ve onları etmek olur.
Afrika Rönesansı Enstitisü’nün çalışmalarının da etkisiyle Afrika son yıllarda değerinin ve gücünün farkına varır ve bu gelişmeler ışığında Afrika önümüzdeki 20 yıl içerisinde dünyadaki sayılı ekonomik güçlerden biri haline gelme çabasına ivme kazandırır.
Kara kıta Afrika’nın doğru ve başarılı yatırımlar yaparak kaderini değiştirmesi ve bir dünya gücü olma ilerleyişinde hiç şüphesiz modern dünyanın yarattığı toplumsal dejenerasyona rağmen Afrika insanının toplumsal değerlerini korumasının ve içtenliklerini kaybetmemelerinin etkisi büyüktür.
Bu nedenle kendi potansiyelinin farkına vararak kendini yeniden tanımlayan ve doğru yatırımlar yaparak büyüme hızını arttıran Afrika’nın gelecek nesillere vaat ettiği yarınların simgesi olan Afrika Rönesansı heykeli bir yandan da umudun, inancın ve geleceğin simgesidir.
* Bu makale, gerekli izinler alınarak, “Africa Time” adlı derginin 2014 Kasım sayısından alıntılanmıştır.